Esas No: 2019/782
Karar No: 2022/1534
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay 13. Daire 2019/782 Esas 2022/1534 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2019/782 E. , 2022/1534 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/782
Karar No:2022/1534
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Eyüp ilçesi, … mahallesinde bulunan, tapuda … ada, … parselde kayıtlı 1.302,64m² yüzölçümlü taşınmazın, Fonlar İhale Yönetmeliği'nin 38. maddesi uyarınca açık teklif usulüyle yapılan ihale sonucunda dava dışı isteklilere satışına ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nin (İhale Komisyonu) ...tarih ve ...sayılı kararı ile bu kararın iptali istemiyle yapılan 30/05/2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Hazine adına kayıtlı olduğu belirtilen taşınmaz üzerinde babasına ait gecekondu bulunan davacı tarafından, babasının vefatından sonra anılan taşınmazın 17/07/2013 tarihinde ihale yolu ile kardeşi ...'ın da aralarında bulunduğu alıcılara satışına ilişkin ihalenin iptali istemi ile 30/05/2018 tarihinde idareye yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı, olayda savunma dilekçesi ekinde sunulan tapu kaydından söz konusu taşınmazın davalı idare mülkiyetinde iken satışa konu olduğu ve ihale duyurusunun Resmî Gazete ve/veya başkaca kamuya açık yerlerde ilanı gereken işlemlerden olduğu; iptali istenilen ihalenin 03/07/2013 tarih ve 28696 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandığı ve idarenin, işgalcinin mirasçısı sıfatıyla davacı ve kardeşlerine hususi tebligat yapma yükümlülüğü bulunmadığı dikkate alındığında ihale ilanının Resmî Gazete'de yayımlandığı tarihte (03/07/2013) öğrenildiği, bu doğrultuda ihale sonucundan da ilanda belirtilen ihale tarihinde (17/07/2013) haberdar olunması gerektiği, dolayısıyla dava açma süresinin de ihale tarihinden itibaren başlatılması gerektiği;
Bu durumda, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesindeki sürelere ilişkin düzenleme karşısında, 03/07/2013 tarihli Resmî Gazete'de ilan edilen ve ilanda belirtildiği üzere (17/07/2013) tarihinde yapılan dava konusu ihale sonucuna karşı, ihale tarihini izleyen günden (18/07/2013) itibaren işlemeye başlayan altmış günlük sürede dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 07/09/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı, tarafından dava konusu ihaleden haberdar edilmemesi nedeniyle ihalenin iptali istemiyle davalı idareye başvurulduğu belirtilerek söz konusu başvurunun reddi üzerine 60 gün içinde dava açılmış ise de, 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek söz konusu 30/05/2018 tarihli başvurunun da süresinde olmadığı ve dolayısıyla dava açma süresini ihya etmeyeceği vurgulanmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihaleye ilişkin olarak kendisine tebligat yapılmadığı ve dolayısıyla ihaleden haberdar olamadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Eyüp ilçesi, ...mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı Hazine adına kayıtlı olduğu belirtilen ve üzerinde davacının babasına ait gecekondu bulunan taşınmaz 17/07/2013 tarihinde ihale yolu ile kardeşi ...'ın da aralarında bulunduğu alıcılara satılmıştır.
Anılan satış ihalesinin ilanı 03/07/2013 tarih ve 28696 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır. ...tarih ve ...sayılı encümen kararıyla da satış işlemi tamamlanmıştır.
Davacı tarafından, 30/05/2018 tarihinde davalı idareye başvurularak, ...tarih ve ...sayılı kararın iptali istenilmiştir. Davalı idarenin ...tarih ve ...sayılı işlemiyle davacının başvurusu reddedilmiştir.
Davacı tarafından yapılan bu başvurunun reddi üzerine, hem bu başvurunun reddi işleminin hem de ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu; "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40. maddesine, 03/10/2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında, Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, ikinci fıkrasının (a) bendinde, bu sürelerin idarî uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı; aynı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı; 2. fıkrasının (a) bendinde, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu; (b) bendinde ise, ivedi yargılama usulünde Kanun'un 11. maddesinin uygulanmayacağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın ve 2577 sayılı Kanun'un aktarılan hükümlerinin değerlendirilmesinden, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu, bu usûle tâbi olan uyuşmazlıklarda dava açma süresinin otuz gün olduğu ve dava açılmadan önce idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması istemiyle 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında yapılacak bir başvurunun işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı anlaşılmaktadır.
Anayasa'nın 125. ve 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kurala bağlanmak suretiyle dava açma süresinin başlamasında "yazılı bildirim"in esas alınması öngörülmüş olup, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından, idarî işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılabilir biçimde bildirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen, dava açma süresinin hesabında bildirim yerine ilanın esas alınarak sürenin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamasına ilişkin kural, ilanı gereken düzenleyici işlemlere karşı açılan idarî davalara yöneliktir.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda ise, dava açma sürelerinin hesabında, işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekle birlikte, özellikle idarenin tesis ettiği işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerektiği yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. Bu itibarla, ihale kararı, ilanı gereken düzenleyici işlem olmadığından dava açma süresinin ilanla başlamayacağı ve yazılı bildirim yapılmayan hâllerde işlemin bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenildiği tarihten itibaren dava açma süresinin başlayacağı dikkate alındığında, davanın, ilan veya ihale tarihinden itibaren değil ihaleden haberdar olunduğu ve öğrenme tarihi olarak belirtilen tarihi izleyen günden itibaren süresi içinde açılıp açılmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 30/05/2018 tarihli dilekçesiyle idareye başvuru yaptığı, başvurusunda da dava konusu taşınmazın satılmasına ilişkin 17/07/2013 tarihli işlemin iptalinin istenildiği görülmektedir. Bu durumda, davacının, gerçekleştirilen ihaleden en geç idareye başvuru yaptığı 30/05/2018 tarihinde haberdar olduğunu kabul etmek gerekecektir.
Bu itibarla, davacının idare tarafından gerçekleştirilen ihalenin iptali istemiyle açacağı davanın süresi, ihale tarihini izleyen günden (18/07/2013) itibaren değil, ihaleden haberdar olduğu 30/05/2018 tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacaktır.
Bu itibarla, ivedi yargılama usulüne tâbi uyuşmazlıkta 2577 sayılı Kanun'un 11. Maddesinin uygulanma imkânının bulunmadığı dikkate alındığında, işbu davanın en geç 30/05/2018 tarihini izleyen otuz gün içerisinde açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 07/09/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı yönünden reddi yönündeki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 07/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.