6. Ceza Dairesi 2014/2942 E. , 2017/1613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Oyer Cumhuriyet savcısının sanıkların, dosyanın diğer müştekisi ..."a karşı işledikleri iddia edilen eylemler hakkında karar verilmediği yönündeki temyizi ile sanık ... savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesinde,
1-Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.07.2008 tarih, 2007/178 Esas, 2008/187 Karar sayılı kararında; sanıklar ..., ... ve ..."ın, dosyanın diğer müştekisi ..."a karşı işledikleri iddia edilen suçlar yönünden verilen beraat kararına karşı herhangi bir temyiz davası açılmadığından mevcut hali ile hükmün kesinleştiği;
2-Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.07.2008 gün ve 2007/178 Esas, 2008/187 Karar karar sayılı kararında sanık ... hakkında yağma suçundan TCK"nın 149/1-a,c,f,g ve 62. maddeleri uyarınca verilen 9 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, sanık ... tarafından bu hükme karşı temyiz davasının açılmadığı ancak; aynı dosyada sanıklar ... ve ..."a ilişkin hükmün, anılan sanıklar savunmanları tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01.04.2010 tarihli kararı ile bozulması üzerine, sanık ..."ın, CMK"nın 306. maddesindeki sirayet hükmü doğrultusunda yargılanma sürecine dahil edildiği ve sanık hakkında önceki hükümden daha ağır bir cezanın verildiği anılan bu karara karşı sanık ... savunmanı tarafından temyiz davası açılmış ise de;
Bozmanın sirayeti müessesesine göre sanık ... 1412 sayılı CMUK’nın 325. maddesine göre, sanığın bozma kararının sonucundan yararlandırılmasına karşın, bu kimsenin bozmadan sonra yeniden verilecek yeni ve son kararı da temyiz edebilmesi olanaklı bulunmadığından; o yer Cumhuriyet savcısının yukarıda açıklanan beraat kararına karşı temyiz itirazları ile sanık ... savunmanının Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2013 tarih ve 2011/131 Esas, 2013/32 Karar sayılı kararına karşı temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince, tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik 22.02.2007 tarihinde işlenen 2. eylem nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."ya yönelik 28.01.2007 tarihli 1. eylem nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hüküm, sanık veya onun lehine temyiz edilmiş olsa bile, lehe aleyhe ayrımı yapılmaksızın her yönden temyiz incelemesi yapılır. Ancak bozmadan sonra kurulacak hükümle tayin edilecek ceza miktarı önceki hükümde saptanan ceza miktarını aşamaz, bu kural 1412 sayılı CMUK"nun 326/4. maddesinde düzenlenmiştir. Görüleceği üzere bu ilke hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmayan sanık sıfatı henüz sona ermeyenlere tanınan sınırlı bir haktır. Kazanılmış hak sadece cezanın miktarına ilişkin bir yasa normudur. Suçun vasfında ise kazanılmış hak olmaz.
Somut olaya gelince, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, mağdur ..."ya yönelik 1. eylem nedeniyle sanıklar ..."a yağma suçundan TCK"nın 149/1-a,c,f,g ve 62. maddeleri uyarınca 9 yıl 2 ay hapis; sanık ..."a ise, eylemi yağma suçuna yardım olarak kabul edilerek TCK"nun 149/1-a-c-f-g, 39 ve 62. maddeleri gereğince 4 yıl 7 ay hapis cezasının verildiği, hükmün sanıklar ... ve ... savunmanları tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01.04.2010 tarih ve 2009/1475-2010/3744 sayılı ilamı ile "örgüt suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle bozulduğu, yağma suçu yönünden ise; “Sanıklar ... ve ... hakkında yağma suçuyla ilgili olarak; "Sanıklar arasında hiyerarşi temeline dayanan sürekli bir birleşmenin bulunduğu örgüt yapılanması olmadığından, haklarında 5237 sayılı TCK’nun 149. maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bendleriyle de uygulama yapılması, ayrıca yakınan ...’nun iş yerinde gerçekleşen yağma eyleminden dolayı anılan maddenin (d) bendiyle de hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve bu eyleme, sanık ...’ın doğrudan katıldığı gözetilmeden hakkında aynı Yasanın 39. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi," gerekçesiyle ceza yönünden CMUK"nın 326/son maddesi gözetilerek bozulduğu,
Bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2013 tarih ve 2011/131 Esas, 2013/32 Karar sayılı kararıyla, CMUK.nun 326. maddesi gözetilerek önceki cezanın miktarına göre hüküm kurulması ile yetinilmesi yerine, mağdur ..."ya yönelik 1. eylem nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 149/1-a,c,d ve 62. maddeleri gereğince 10"ar yıl hapis cezası verilerek, sanıklar ... ve ... haklarında daha ağır hapis cezasına karar vermek suretiyle ceza bakımından kazanılmış haklarının ihlal edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozmanın sanık ..."a sirayetine, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümde hesaplanan netice cezadan sonra gelmek üzere "5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine göre sanıkların kazanılmış hakkı gözetilerek sanıklar ... ve ... hakkında sonuçta hükmolunan özgürlüğü bağlayıcı cezaların 10"ar yıldan, sanıklar ..., ... için 9 yıl 2 ay"a, sanık ... için 4 yıl 7 aya indirilmesine” cümlesi eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.