İcbar suretiyle irtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/14916 Esas 2015/17942 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/14916
Karar No: 2015/17942
Karar Tarihi: 29.12.2015

İcbar suretiyle irtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/14916 Esas 2015/17942 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2013/14916 E.  ,  2015/17942 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2013/295703
    MAHKEMESİ : Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 12/10/2012
    NUMARASI : 2012/398 Esas, 2012/386 Karar
    SUÇ : İcbar suretiyle irtikap

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinde Melikgazi Tapu Sicil Müdürlüğünde veri hazırlama kontrol işletmeni olan ve taşınmazlar üzerindeki haciz işlemlerinin terkini ile görevli bulunan sanığın, Keykubat Mahallesi 3065 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki hacizlerin terkini için müracaat eden mağdurdan bu işlemi gerçekleştirmek için 93,66 TL tutarındaki telefon faturasını ödemesini ve 50,00 TL para vermesini istemesi şeklinde gerçekleştiği kabul edilen dava konusu olayda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin; belli bir şiddete ulaşmasının, ciddi olmasının ve mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmamasının gerektiği, mağdur ve tanıkların beyanları ile olayın oluş şekline göre somut olayda yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışın bulunmadığı, bu itibarla cebri irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı, sanığın sabit görülen eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sonraki düzenlemelere nazaran açıkça lehine olan TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için kamu görevlisinin çıkar sağlaması suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yanılgılı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.