Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığından 6100 sayılı HMK"nin 150/6 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, davacı vekilinin 28.05.2015 tarihli duruşmadan önce gönderdiği dilekçesinde yeni duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenmeyi kabul ettiğine dair herhangi bir beyanının olmadığı, bu itibarla yeni duruşma günü belirlendikten sonra bu tarihin masrafı davacı vekilinden alınmak suretiyle davacı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği gibi, davacı vekiline yeni duruşma gününü UYAP üzerinde öğrenme yükümlülüğü de yüklenemeyeceğinden bu yönteme uyulmadan yapılan oturuma davacının katılmadığı gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilemez. Öte yandan, 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 5999 sayılı Kanunla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile değişikliğe uğrayan geçici 6. madde ile 09/10/1956-04/11/1983 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan kamulaştırmasız el atma davaları da Kamulaştırma Kanununu kapsamına alınmış bulunduğundan, bu döneme ilişkin kamulaştırmasız el atmalardan kaynaklanan davalardada basit yargılama usulü uygulanması gerekir. Bu itibarla, taşınmaza hangi tarihte el atıldığı tespit edilerek, 09/10/1956-04/11/1983 tarihleri arasında el atıldığının belirlenmesi halinde HMK" nin, 320/son. maddesi, 04/11/1983 tarihinden sonra el atıldığının tespit edilmesi halinde ise HMK"nin 150. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği gözetilmeden, bu yönde bir araştırma yapılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 31/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.