17. Ceza Dairesi 2020/1164 E. , 2020/2771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükümlerden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtaydan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca hükümler kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuk müdafiine tebliğ edilen kararlarda temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/10/2015 tarihli, 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesinin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedenleriyle, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Olay anını gösteren güvenlik kamerası kayıtlarına göre suç tarihi 13.05.2013 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 14.05.2013 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
1-Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nin 142/1-a, 31/3 maddesinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına (Suç tarihi itibarıyla 5 yıl) göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2 maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin, suça sürüklenen çocuğun mahkeme huzurunda ilk savunmasının alındığı 14.01.2014 tarihinden suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmünün kurulduğu 05.11.2019 tarihine kadar geçmiş bulunması;
2-Ayrıca suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı 5237 sayılı TCK"nin 152/1-a, 31/3 maddelerinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına (6545 sayılı ile değişik son haliyle 4 yıl) göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2 maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükmünün kurulduğu 13.03.2014 tarihinden Dairemizin bozma ilamı sonrasında son hükmün kurulduğu 05.11.2019 tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile katılan Adana ... vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 25/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.