7. Hukuk Dairesi 2015/21300 E. , 2015/11053 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 12/03/2015
Numarası : 2014/842-2015/170
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının 29.08.2014 tarihinde işveren vekilleri tarafından çağrılarak, aynı fabrikada çalışan eşi Habibe KOLTUK"un “facebook” isimli sitede Sütaş ile ilgili bir gönderiyi beğendiği gerekçesiyle iş akdini feshettiklerini, bu sebeple kendisi ile de çalışamayacaklarını, iş akdini feshedeceklerini eğer istifa dilekçesi verir ise kıdem tazminatı ve diğer haklarını alabileceğini, aksi halde işsizlik maaşı da alamayacak şekilde iş akdinin fesh edileceğinin söylendiğini, bu teklifi hiçbir surette kabul etmeyen davacının istifa dilekçesi vermeyeceğini bildirmesi üzerine şifahi olarak iş akdinin feshedildiğinin kendisine söylendiğini ve iş yerinden çıkartıldığını, aynı gerekçeyle davacının eşi M.. K.."un da iş akdinin fesh edildiğini, davacının sözleşmesinin feshinin gerçek nedeninin davalının Karacabey ve Aksaray tesislerindeki sendikal örgütlenmeye dayandığını, müvekkilinin 07/08/2012 tarihinde .. Sendikasına üye olduğunu, davalı işverenin bu örgütlenmeyi kırmak ve sendikanın gerekli çoğunluğa ulaşmasını engellemek amacıyla her türlü yola başvurmaktan çekinmediğini, daha önce 30 işçi için açılan davada bir kısım davaların halen derdest olup, 16 davada ise feshin sendikal sebebe dayandığının kabul edildiğini, işverenin sendikaya üye olan işçiler üzerinde sendikadan istifa ettirmek için baskılar kurduğunu, bu kapsamda takım liderlerince toplantılar yapılarak, sendikaya üye olunması halinde tazminatsız olarak hizmet sözleşmelerinin feshedileceği, başka yerlerdeki iş başvurularında da kötü referans olunacağı, kendilerini ve ailelerini yakmamaları öğütlemesinin yapıldığını, ayrıca işçilerin e-devlet şifreleri alınarak sendikadan istifa ettirilip, el konulan e – devlet şifrelerinin değiştirildiğini, e- devlet şifresi almayan işçilerden ise bu şifreleri alıp kapalı olarak kendilerine getirmelerinin istendiği, aksi halde iş akitlerinin feshedileceği baskılarının yapıldığını, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, şirketin kuruluşundan bu yana çalışanlara temsil edilme ve örgütlenme haklarını tamamen özgür iradeleri ile kullanmaları için gereken huzurlu ve özgür ortamı sağlama çabası içerisinde olduğunu, .. Sendikasının derdest davalara verdiği cevap dilekçesinde Karacabey ve Aksaray tesislerinde 543 sendikalı işçi bulunduğunu bildirdiğini, sendikal faaliyeti engelleyen bir işyerinde bu sayıda sendikalı işçi bulunmasının mümkün olmadığını, davacının amirlerinin davacının işi aksattığını bildirdiğini, eşinin iş akdine son verdiklerini davacıya bildirmeleri nedeniyle davacının kendisinin de artık çalışamayacağını belirtmiş olduğunu bu nedenle iş akdine fesih bildiriminde yazılı şekilde son verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının hizmet sözleşmesinin fesih sebebinin eşi olan H.. K.."un işveren aleyhine yapılan bir paylaşımı beğenmesinden kaynaklandığı, davacı tanıkları işverenin işyerinde sendikal örgütlenme istemediğini beyan etmiş ise de, davacının hizmet akdinin sendikalı olması ya da sendikal faaliyette bulunması sebebiyle değil, H.. K.."un eşi olması sebebiyle feshedildiği, davalı tanığının da kısmen bu beyanları doğrular şekilde “eşinin sözleşmesi feshedildiği için kendisi de çalışmayacağını söyledi” şeklinde beyanda bulunduğu, davacının hizmet sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği iddiasını ispatlayamadığı, fesih bildirimi ile “Doğruluk ve iyiniyete uymayan davranışların” fesih gerekçesi gösterildiği, cevap dilekçesi ile de “çalışma arkadaşlarına yönelik uygunsuz baskıcı ve tehditkar nitelikteki eylemleri ile müvekkil şirket ve amirleri hakkındaki küçük düşürücü ve hakaret teşkil eden söylemlerinin” fesih gerekçesi gösterildiği, fesih gerekçesi olarak belirtilen davranışlara ilişkin dosyaya sunulabilen tek bir tutanak olmadığı, yine davalı tanığının bu mahiyette herhangi bir beyanının bulunmadığı, eşinin davranışlarından davacının sorumlu tutulmasına ve bu hususun kendisine kusur olarak yüklenmesine yasal imkan bulunmadığı gerekçesiyle davacının işe iadesine ve sendikal tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Fesih tarihinden yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25.maddesinin 2. fıkrasına göre; işveren, ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında çalıştırma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz; 3. fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farkli işleme tabi tutulamaz; 4. fıkrasına göre; işverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Aynı maddenin 5. fıkrasına göre ise; sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18,20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. Iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstermez. Mahkemece, gerekli araştırma yapılarak ve özellikle de tanıklardan davacının sendika üyesi olmasının yanında ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğu somut olarak sorulup tespit edilerek toplanan deliller sonucu feshin sendikal nedenlere dayandığının tereddütsüz belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre fesih için haklı ya da geçerli bir nedenin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetli olup davalı temyizi yerinde değildir.
Sendikal neden yönünden incelendiğinde ise; Dairemizce, işçinin iş sözleşmesinin sendikal nedenlerle feshedildiğini öne sürdüğü ve ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Dairemizden geçen emsal nitelikteki (örneğin, 2015/21290-21299 Esas sayılı dava dosyaları ) dava dosyalarında, yerel mahkemelerce belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma yapılmış ve iş akitlerinin sendikal nedenle feshedildiği kabul edilmiş olup, söz konusu kararlar Dairemizce de onanmıştır.
Somut olayda, davacı 06.08.2012 tarihinde .. Sendikasına üye olmuştur. Mahkemece 29.08.2014 tarihinde yapılan feshin sendikal nedene dayalı olarak yapılmadığı, feshin davacının eşinin sosyal paylaşım sitesindeki .. ürünlerinin tüketilmemesine yönelik paylaşımları beğenmesi nedeniyle yapıldığı kabul edilmiştir. Dairemizce; aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2015/21301 Esas sayılı dava dosyasında, davacının eşinin Sütaş ürünlerinin tüketilmemesine yönelik spesifik bir paylaşımının sadakat bağına aykırı olacağının tartışmasız olduğu, ancak somut olayda, davacının eşinin beğendiği paylaşımların sendikaya üyelik nedeniyle işten çıkarılan işçilerin geri alınmasına ve sendikal faaliyetin engellenmeye çalışılmasına yönelik sendika faaliyetlere ilişkin olduğu, davacının eşinin beğenisinin baskı grubu oluşturmaya yönelik demokratik bir eylem olduğu ve işverenin marka imajını zedeleme, .. ürünlerini kötüleme gibi bir niyeti bulunmadığı gibi şiddet çağrısında da bulunmadığı, beğenisinin sendikal faaliyet kapsamında kaldığı gerekçesiyle davacının eşinin iş akdine sendikal nedenle son verildiği kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı tanıklarınca davacının iş akdine davacının eşinin sendikal faaliyetlerde bulunması nedeniyle son verilmiş olduğu belirtilmiştir. Dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler, emsal nitelikteki dosyalar ve davacının eşine ait dava dosyası birlikte değelendirildiğinde davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğinin kabulü dosya kapsamına uygun düşecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca mahkeme kararı bozulup ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-6356 sayılı Yasanın 25/5.fıkrası uyarınca ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının işe başlatılması veya başlatılmaması şartına bağlı olmaksızın 1 yıllık ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 27.70 TL harçtan peşin yatırılan 25.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 180.90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.