11. Hukuk Dairesi 2016/6562 E. , 2018/629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/03/2016 tarih ve 2014/538-2016/37 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin mağazalarında tanınmış markaların mallarının yanı sıra kendi özel ürünlerini sattığını, davalı şirketin "ŞÖLEN ÇİKOLATA ŞÖLENİ" marka başvurusunda bulunduğunu, "ÇİKOLATA ŞÖLENİ" ibaresinin başvurudan önce müvekkilinin mağazalarında "FİNE LİFE" markalı çikolata ürünleri üzerinde ve özel günler öncesi tanıtım, reklam amacıyla çikolata bolluğunu anlatmak için slogan olarak kullanıldığını, müvekkili tarafından gerçek hak sahipliği iddiasıyla itiraz edildiğini, itirazın TPE YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, "ÇİKOLATA ŞÖLENİ" ibaresinin 7/1-c maddesi uyarınca kimsenin tekeline verilemeyeceğini, tanımlayıcı olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline, 2012/72271 sayılı "ŞÖLEN ÇİKOLATA ŞÖLENİ" ibareli marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüz kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili müvekkilinin tanınmış "ŞÖLEN" markasının sahibi olduğunu, davacının 556 sayılı KHK’nin 8/3 maddesi kapsamında öncelikli kullanım hakkı olmadığını, davalının delillerinde bahsi geçen broşürlerin ve faturaların marka başvurusundan sonrasına ait olduğunu, müvekkilinin "ŞÖLEN" markası sebebiyle "ÇİKOLATA ŞÖLENİ" ibaresi için müktesep hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının başvurusunun ayırt edici niteliğe sahip olduğu, rekabeti engelleme kastıyla hareket etmediği, davacı tarafından uzun süreli yayın ve maruf hale gelmiş bir kullanımın bulunmadığı, davacının davalı başvurusundan yaklaşık 10 gün kadar önce 1-2 adet fatura üzerinde kullanımının davalıya markasal bir hak sağlamadığı, davalının davacının kullanımlarından yararlanmak kastı ile kötü niyetli bir başvuru bulunduğundan da söz edilemeyeceği, kötü niyet iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.