Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10206 Esas 2018/900 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10206
Karar No: 2018/900
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10206 Esas 2018/900 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/10206 E.  ,  2018/900 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın esası hakkında karar ittihazına mahal olmadığına yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ... Valiliği ... Kurumları Saymanlığı 1 nolu ....Müdürlüğü tarafından 09.02.2010 tarihinde 11.127,39 TL ve 25.02.2010 tarihinde 4.191,31 TL olmak üzere toplam 15.318,70 TL"nin ... Cerrahi ... Medikal Tic. Ltd. Şti. hesabına yapılan temlik gereği ödenmesi gerekirken sehven davalı şirket hesabına yatırıldığını, durumun fark edilmesi üzerine davalı şirketten iadesinin istendiğini, verilen cevapta paranın ... A.Ş"ye ödendiğinin bildirildiği halde ödenmediğini ileri sürerek toplam 15.318,70 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren yürütülecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; hataen alınan bedeli ... firmasına ödediklerini, ... şirketi ile görüşüp bedelin ödenmesini sağlayacaklarını ileri sürmüştür.
    Mahkemece; davacı tarafın esas alacağa ilişkin talebin yöntemince yargılama safahatında ödenmiş olması sebebiyle konusunun kalmadığı gerekçesiyle esas hakkında karar ittihazına mahal olmadığına, davacı kurumun davalıdan alacaklı olduğu toplam tutar olan 15.318,70 TL"den 11.127,39 TL"ye 09/02/2010 tarihinden, 4.191,31 TL"ye 26/02/2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi zorunludur. Bu husus; 818 sayılı BK"nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ""Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer"" şeklinde düzenlenmiştir.
    Somut olayda, yöntemine uygun şekilde düzenlenen 7.10.2010 tarihli “15.318,70 TL "nin en geç bir ay içinde iade edilmesi gerektiğini” içerir ihtar, davalıya 18.10.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından 15.318,70 TL"lik borç 29.3.2011 tarihinde iade edilmiştir.
    Hal böyle iken, davalının (iade borçlusunun) usulüne göre temerrüde düşürüldüğü tarih, ihtarın tebliğinden itibaren bir aylık sürenin bitim tarihi olan 18.11.2010 tarihidir. Bu halde, mahkemece; 18.11.2010 tarihinden itibaren borcun iade edildiği 29.3.2011 tarihleri arasında faize hükmedilmesi gerekirken, yukarıda yazılı olduğu şekilde ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz eden davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.