11. Hukuk Dairesi 2018/58 E. , 2020/1007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 18/01/2016 gün ve 2010/421 - 2016/31 sayılı kararı bozan Daire"nin 28/09/2017 gün ve 2016/5199 - 2017/4830 sayılı kararı aleyhinde davalılar ... Holding A.Ş. ... İnşaat Tarım ve Sanayi İşletmeleri Ticaret A.Ş., ..., ... vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, yurt dışında çalışan müvekkillerinden para tahsil edilme anında ve sonrasında defalarca bizzat davalı şirket temsilcileri tarafından "paralarını her istediği an geri alabileceği ve yüksek oranda kâr verileceği" taahhüdü ile belge karşılığında 154.000 DM para tahsil edildiğini, davacılar gibi binlerce kişiden yurt özlemi ve dini duyguların sömürülerek para toplandığını, paranın geri ödenmesi yönündeki talebin reddedildiğini, davalıların bu şekilde davacılardan para toplamasının Bankalar Kanunu, TTK, SPK, BK ve diğer kanunların açık hükümlerine aykırı olduğunu, SPK."nın 31. ve 30. maddeleri uyarınca hisse senetlerinin izinsiz halka arz edildiğini, bu usulsüzlüklerin resmi raporlarda ifade edildiğini, para toplama işinin yasa dışı yollarla ve kuryelerle yapıldığını, ilgililer hakkında ceza soruşturması ve davalar bulunduğunu, makbuzla ya da ortaklık durum belgeleri ile davacıların şirket ortağı olduğunun kabul edilemeyeceğini, davalı ... ve yönetim kurulu üyelerinin diğer davalılar ile birlikte 6762 sayılı TTK."nın 336. maddesi ile sorumlu olduğunu, şirketler paravan olarak kullanıldığından, birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 154.000,00 DM"nin karşılığı olan 156.431,00 TL"nin şimdilik 7.500,00 TL"sının paranın verildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davacıların davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle, talebini 54.203,71 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımından ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar ..., ... ve ...’nun kişisel sorumluluklarını gerektirir bir durumun varlığı ispatlanamadığından adı geçen davalılar hakkında açılan davanın reddine, davalı ...Ş. yönünden, davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının reddine, alacak davasının kısmen kabulüne, 7.500,00 TL"nin dava tarihi olan 17/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte kalan 25.887,10 TL"nin dava tarihi olan 17/09/2010 tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 33.387,10 TL"nin faiziyle birlikte davalı ...Ş."den tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair verilen kararın davacılar vekili ve davalı şirketler vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı ...Ş. ... İnşaat Tarım Ve Sanayi İşletmeleri Ticaret A.Ş. ..., ... vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"nun 41. maddesinde 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması Ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ""31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun"un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu"nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek üzere kararın re"sen bozulmasına karar vermek gerektiğinden Dairemizin 28.09.2017 tarih 2016/5199 Esas, 2017/4830 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak, yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı ...Ş. ... İnşaat Tarım Ve Sanayi İşletmeleri Ticaret A.Ş. ..., ... vekilinin karar düzeltme istemlerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 28.09.2017 tarih 2016/5199 Esas, 2017/4830 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün değişik gerekçeyle resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. ... İnşaat Tarım Ve Sanayi İşletmeleri Ticaret A.Ş. ..., ... vekilinin karar düzeltme istemlerinin incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının karar düzeltme isteyen davalılara iadesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.