Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29026
Karar No: 2020/2278
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29026 Esas 2020/2278 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2016/29026 E.  ,  2020/2278 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 07.07.2009-31.03.2014 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, 31.03.2014 tarihinde iş sözleşmesinin tek taraflı olarak davalı tarafından feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle ve kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedi buçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir. Ayrıca   Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in gece çalışma süresini düzenleyen 7/son maddesine göre postalar halinde işçi çalıştırılarak yürütülen işlerde, çalışma süresinin yarısından çoğu gece dönemine rastlayan bir postanın çalışması, gece çalışması sayılır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışmış olup iş yerinde son bir yıla kadar bir gün 08.00-20.00, bir gün de 18.00-08.30 saatleri arasında haftalık izin kullanmaksızın çalıştığını, son bir yılda da haftanın yedi gününde iki gün 08.00-20.00, diğer iki gün de 18.00-08.30 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışma sisteminde iki gün gündüz, iki gün gece, bir gün haftalık izin, yedinci gün ise tekrar gündüz çalışması şeklinde olduğunu iddia ederek fazla çalışma ücreti talebinde bulunmuştur. Dosya içerisine davalı tarafça devir teslim ve rapor defterine ilişkin bir kısım kayıtlar ile yine bir kısım işe giriş çıkış kayıtlarının ibraz edildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüm davacı tanıklarının davalıya karşı davası olup, davalı işverenlik ile husumet halinde olan bu tanıkların beyanlarına itibar edilemeyeceği, davalı tanıklarının da davacının çalışma saatleri konusunda beyanda bulunmadığı bu nedenle tanık anlatımlarına dayalı olarak fazla çalışma hesabının yapılamayacağı belirtilerek, dosyaya ekli giriş çıkış kayıtlarından davacının bazı dönemlerde günlük onbir saati ve bazı dönemlerde ise gece yedibuçuk saati aşan çalışmalar yaptığının tespit edildiği, ortalama olarak 18.00-08.00 vardiyasında yaptığı gece çalışması 20.00-06.00 saatleri arasında 10 saat olup, davacının toplamda 14 saat süren vardiyasında 2 saat ara dinlenmesi kullandığı, bu ara dinlenme süresinin gece ve gündüz çalışmalarının birbirine oranlanması durumunda 10 saatlik gece çalışması içinde 1,5 saat ara dinlenmesi kullandığı, bu durumda gece çalışmasının 8,5 saat olacağı ve 7.5 saati aşan çalışmasının 1 saat olduğu, 4 saat gündüz çalışmasında ise 0,5 saat ara dinlenmesi kullandığı 11 saati aşan toplam çalışma süresinin 1 saat olduğu ve bu süreden 0,5 saatin düşülmesi sonucunda mükerrer olarak fazla mesai hesaplanmaması adına 1 saat fazla mesai yaptığının kabulü gerekeceği, bu durumda davacının tüm çalışma süresi içinde (1 + 1 saat) olmak üzere toplam 2 saat fazla mesai yaptığı belirtilerek sadece kayıt olan dönem yönünden fazla çalışmanın hesaplandığı görülmüş ise de, öncelikle gece vardiyası yönünden yapılan hesaplama doğru olmamıştır. Ayrıca her ne kadar davacı tanıklarının da davalı aleyhine aynı nedenle açtıkları davaları bulunmakta ise de dosya kapsamına göre işyerinde davacının çalışma düzenini gösterir nitelikte bir kısım devir teslim ve rapor defter kayıtları ile işe giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu, söz konusu kayıtlar ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacının işyerinde genel olarak çalışma düzeninin 08.00-18.00 ila 18.00-08.00 saatleri arası olduğu anlaşıldığından kayıt olmayan dönem yönünden de belirtilen çalışma saatlerinin esas alınmasının dosya kapsamına uygun olacağı kanısına varılmıştır.
    Açıklanan nedenler ile yapılacak iş kayıt olan dönem yönünden kayıtlara göre, kayıt olmayan dönem yönünden ise davacının yukarıda belirtilen çalışma saatlerine göre çalıştığı kabul edilerek gece ve gündüz vardiyasında çalıştığı dönemler için fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması, ayrıca gece vardiyasında haftalık çalışma süresi aşılmasa dahi 7,5 saatin üzerindeki gece çalışmalarının fazla mesai olarak değerlendirilmesi gerektiği İş Kanunu"nun 69. maddesinden açıkça anlaşılmakta olup 18.00-08.00 saatleri arasında ara dinlenmenin mahsubu sonucu belirlenecek çalışma saatinin 7,5 saati aşan kısmı kadar fazla mesai yaptığı kabulüne göre sonuca gidilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Öte yandan, davacının dava dilekçesinde hafta tatili ücret alacağı talebinde bulunduğu, Mahkemece hüküm gerekçesinde, davacının hafta tatili günlerinde çalıştığını kanıtladığının belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında hafta tatili ücret alacağı ile ilgili hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunması sebebiyle kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi