16. Hukuk Dairesi 2019/3826 E. , 2019/6495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 162 ada 1 parsel sayılı 244.360,620 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek, hali arazi vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, ifrazen aynı ada 49, 50 ve 51 parsellere ayrılmış, bilahare 51 parsel sayılı taşınmaz da ifrazen aynı ada 52 ve 53 parsel sayılı taşınmazlara ayrılarak davalı Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., temyize konu çekişmeli 162 ada 49 ve 50 parsel sayılı taşınmazların tamamı, 162 ada 53 parsel sayılı taşınmazın ise bir bölümü hakkında, tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 162 ada 49 ve 50 parsel sayılı taşınmazlar ile 53 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (a) harfi ile gösterilen 1.251,66 metrekarelik kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbiriyle uyumlu olması zorunludur. Bu zorunluluk; açık, adil ve güvenli yargılanma ilkelerinin gereğidir. Somut olayda; Mahkemenin 03.09.2015 tarihli kısa kararında, dava konusu 162 ada 53 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının tamamen iptaline ve davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, aynı parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (a) harfi ile gösterilen 1.251,66 metrekarelik bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince, kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir. O halde, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.