Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9331
Karar No: 2018/891
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/9331 Esas 2018/891 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/9331 E.  ,  2018/891 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 2. ASLİYE (TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı şirketten elektrik hizmeti aldığını, davalının kaçak kullanım nedeniyle tahakkuk ettirdiği faturaya itiraz ettiğini, hizmet bedeli karşılığı olmayan kayıp kaçak bedellerinin de faturaya yansıtıldığını ileri sürerek, 3.726,52 TL tutarındaki faturanın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının kaçak kullanımı nedeniyle tanzim edilen fatura ve bu çerçevede alınan bedellerin mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu fatura nedeniyle tüketicinin ayıplı hizmet aldığı, tüketicinin kaçak bağlantı yapmasının davalı şirketin kusurundan kaynaklandığı, bu nedenle hatalı kaçak tahakkukun Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 14 ve 15. maddeleri gereği iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle, kayıp kaçak bedeli adı altında davacının faturasına yansıtılan cezanın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturanın iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda; dava konusu yer ile ilgili işyeri aboneliği bulunmakta olup, davacı bu işyerinde kiracı olan ve hakkında dava konusu kaçak kullanım faturası tanzim edilen fiili kullanıcıdır.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar.
    Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
    Buna göre, mesleki amaçla işyeri aboneliği üzerinden verilen ve fiilen de aynı ( dükkan vasıflı) yerde mesleğini ifa ettiği anlaşılan davacının, yukarıda açıklandığı üzere tüketici olmadığı, dolayısıyla olayda 6502 sayılı kanun hükümleri yerine genel hükümlerin uygulanacağı ortadadır.
    Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
    Bu itibarla; mahkemece, yargılamaya genel mahkeme sıfatıyla devam edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış, kararın re’sen bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, şimdilik davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince re’sen BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi