Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3619
Karar No: 2018/7721

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3619 Esas 2018/7721 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/3619 E.  ,  2018/7721 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : . İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davacı ile davalılardan ... Lastik Kaytan Ticaret Ve San A.Ş. vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ile davalılardan ... Lastik Kaytan Ticaret Ve San A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR
    A) Davacı İstemi;
    Davacı vekili müvekkili sigortalının 05/08/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Şirket Cevabı;
    Davalı vekili kazalının olay günü gece vardiyasında kaza geçirdiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusursuz olduğunu, davacının meydana gelen kazada kusurlu olduğunu ancak davacının müvekkilini ibra ettiğini, ... ödemelerinin dosyadan mahsubu gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    “...Davalı ... aleyhine açılan davanın Reddine,
    Davalı şirket aleyhine açılan davanın Kısmen Kabulüne,
    72.714,72 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın 05/08/2008 tarihinden yasal faizi ile davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, ..”
    GEREKÇE
    "...tüm dosya kapsamı; sigorta kayıt ve belgeleri ile kusura ilişkin düzenlenen heyet raporu ile hesap raporu ve maluliyete ilişkin Adli Tıp Genel Kurulu Raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı işyerinin giriş katında bulunan yemekhaneden aldığı iki bardak çay ile 3. katta bulunan çalışma yerine dönerken, henüz merdivenin 3. Basamağına sağ ayağı ile bastığı sırada, ayağının kayması ve ellerindeki bardaklarla birlikte düşmesi ve sağ elindeki bardağın kırılması sonucu, sağ el serçe ve yüzük parmaklarından yaralanması şeklinde meydana gelen iş kazasında davalının %70 oranında kusur durumu ve %10,2 oranında davacı maluliyeti gözönüne alınarak davacının maddi zararının kusuru oranında davalı şirketten tahsiline ve davacının duyduğu elem ve acıyı bir nebze olsun gidermek amacıyla ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek davanın kısmen kabulüne..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    “... 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminata yönelik istinaf gerekçesinin KABULÜNE, Diğer tüm istinaf sebepleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
    2- İncelenen Mahkeme kararının HMK.nun 353/1-b-2.maddesine göre ORTADAN KALDIRILMASI İLE DAVANIN ESASI HAKKINDA YENİDEN KARAR VERİLEREK Davanın KISMEN KABULÜNE,
    a)Davalı Sgk aleyhine açılan davanın Reddine,
    b) Davalı şirket aleyhine açılan davanın Kısmen Kabulüne,
    72.714,72 TL maddi tazminatın ve 8.000 TL manevi tazminatın 05/08/2008 tarihinden yasal faizi ile davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,... ”
    GEREKÇE
    “...Tarafların istinaf sebep ve gerekçeleri ile bağlı kalınarak dosya HMK"nun 355. Maddesi kapsamında incelendiğinde meydana gelen kazanın iş kazası olduğu, maluliyet oranın Adli Tıp Genel Kurulunun raporuyla belirlendiği üzere % 10,2 olduğu, tarafların kusur durumunun dosya arasında mevcut bilirkişi heyet raporuyla belirlendiği üzere davacının %30 oranında, davalı işverenin de %70 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, bildirilen tanıkların dinlenildiği, peşin sermaye değerlerinin SGK"dan celbedildiği, maddi tazminat hesap raporunun aldırıldığı, itirazlarının değerlendirildiği 24/10/2016 tarihli ek rapordan sonra Mahkemece denetime elverişli ve hataların giderildiği bu rapora göre hüküm kurulduğu, maddi tazminat yönünden kurulan hükmün dosya kapsamına göre yerinde olduğu, ancak Mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının iş kazasının meydana geldiği tarih, tarafların kusur oranları ile maluliyet oranı dikkate alındığında fazla olduğu, bu cihetle davacı için 8.000 TL manevi tazminata hükmolunmasının yerinde olacağı kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu bu cihetle kabul edilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmek üzere yerel Mahkemece kurulan hükmün ortadan kaldırılarak bu cihetle yeniden hüküm kurulması gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. ...”
    E) TEMYİZ;
    1) Davacı Temyiz Nedenleri;
    Davalının yatırdığı, 5.546,64 TL peşin harcındavacı taraftan tahsili şeklindeki hükmün maddi hataya dayandığının anlaşıldığını, SGK vekili lehine avukatlık ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, manevi tazminat miktarının 8.000,00 TL"ye düşürülmesinin hatalı olduğunu, davalı tarafın hakkın kötüye kullanılması anlamında bütün itiraz prosedürlerini işlettiğini belirtmiştir.
    2) Davalı Şirket Temyiz Nedenleri;
    Davacının kendi ağır kusuruyla kazya sebep olduğunu, illiyet bağının kesildiğini, kusur raporlarına itirazlarının kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının % 9,3 oranındaki sürekli iş göremezlik derecesine itiraz etmemesine rağmen kendi itirazları üzerine aldırılan Adli Tıp Kurumu raporunda belirlenen % 10,2 oranının esas alınmasının usulü müktesep hakka aykırı olduğunu, hesaplama hatası olduğu ve hesap raporları arasında çok büyük farklar olmasına rağmen farklı görüş içeren hesaplama yapılması gerektiği talebin mahkemece dinlenmediği ve istinaf sebeplerinin de dikkate alınmadığını, manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    1- Davacı vekili ile davalı şirket vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırının karar tarihi itibariyle 41.530,00 TL olduğu, dava dilekçesinda davacı tarafın 20.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’ye hükmedildiği, davacı vekili ile davalı şirket vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi ... . Hukuk Dairesince verilen 16/03/2017 tarihli kararda davalı vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminata yönelik istinaf gerekçesinin kabulüne, diğer tüm istinaf sebepleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, incelenen Mahkeme kararının HMK.nun 353/1-b-2.maddesine göre ortadan kaldırılması ile davanın esası hakkında yeniden karar verilerek davanın kısmen kabulüne, davalı Sgk aleyhine açılan davanın Reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın Kısmen Kabulüne, 72.714,72 TL maddi tazminatın ve 8.000 TL manevi tazminatın 05/08/2008 tarihinden yasal faizi ile davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği ve bu kararın davacı vekili ile davalı şirket vekilince temyize getirildiği dikkate alındığında, hükmedilen ve reddedilen manevi tazminat miktarlarının temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının H.M.K."nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE,
    2- a-Davacı vekili il edavalı şirket vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    b- Usulü kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usulü kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
    Usulü kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenen % 9,3 oranındaki sürekli işgöremezlik derecesine davalı tarafın itirazı üzerine son aşamada Adli Tıp Genel Kurul"u tarafından belirlenen % 10,2 oranındaki sürekli işgöremezlik derecesinin hükme esas alınması davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğindedir.
    Yapılacak iş, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturan % 9,3 oranındaki sürekli iş göremezlik derecesinin hükme esas alınarak ve hükme esas hesaba ilikin bilirkişi raporundaki diğer kazanılmış haklar da göz önünde bulundurularak maddi tazminat hesabı sonucunda karar vermektir.
    Öte yandan;
    İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16/06/2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir ) Zira maddi tazminat davalarında sigortalının veya hak sahiplerinin zarar tutarlarının hesaplanmasında sigortalının kusuru oranında tespit olunan zarardan indirim yapılacaktır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden davaya konu olayın işyerinde yemekten sonra davacının aldığı iki bardak çay ile çalışma yerine dönme esnasında merdivenden düştüğü ve elindeki bardağın kırılmasıyla yaralandığı, hükme esas alınan 05/03/2012 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda davacıya % 30, davalı şirkete % 70 oranında kusur izafe edildiği, iş kazasının oluş şekline göre iki bardak çay ile merdiven çıkmaya çalıştığı gözönüne alındığında davacının kusur oranının daha fazla olması gerektiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; olay tarihinde yürülükte bulunan İş Kanununun 77. maddesi ile yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak yukarıda belirtilen husular çerçevesinde yöntemince iş güvenliği uzmanlarından oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusur raporu alınarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
    O halde, davalı şirketin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmalıdır.
    G) SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi