7. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16238 Karar No: 2015/10973 Karar Tarihi: 03.06.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/16238 Esas 2015/10973 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Düzce İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı işçinin ulusal bayram genel tatili alacağına hükmedilmiş, ancak kararın gerekçe kısmında böyle bir alacağın olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, kararın bu aykırılık sebebiyle bozulmasına karar vermiştir. Anayasanın 141. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereği, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi gerekmektedir. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek ve kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekmektedir. Bu nedenle, davacının ulusal bayram genel tatil alacağı olmadığı halde hüküm fıkrasında böyle bir alacağa hükmedilmesi karara aykırılık teşkil etmektedir. Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
7. Hukuk Dairesi 2014/16238 E. , 2015/10973 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Düzce İş Mahkemesi Tarihi : 05/06/2014 Numarası : 2013/675-2014/562
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Mahkemece kararın gerekçe kısmının sonunda davacının ulusal bayram genel tatil alacağının bulunmadığı belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında 482,01 TL genel tatil alacağına hükmedilmiştir. Genel tatil alacağı ile ilgili olarak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Salt bu aykırılık 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.