17. Hukuk Dairesi 2016/10769 E. , 2019/2814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.03.2019 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin, davalıya zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı aracı sevki sırasında meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle vefat ettiğini belirterek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL destek tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını ve zararın teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 22/01/2014 tarih 2013/2656 E 2014/737 K sayılı ilamı ile kararın bozulmasına karar verilmiş, yerel mahkemece direnme kararı verilmesi üzerine karar davacı vekilince temyiz edilmiş, HGK"nın 04/03/2015 tarih 2015/17-257 E 2015/903 K sayılı ilamı ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiş, sonrasında mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile davacı ... için 85.899,82-TL, davacı Aynur Güngör
için 6.002,53-TL olmak üzere toplam 91.902,35-TL destek tazminatının temerrüt tarihi olan 01/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel mahkemelerce verilen direnme kararları davayı sona erdiren kararlardandır. Direnme kararı ile mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Davaya sonradan bakan hakim direnme kararını uygun bulmasa dahi artık direnme kararından dönülerek uyma kararı verilmesi mümkün değildir. Direnmeye ilişkin karar ile karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşur.
Direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle yani usul yönünden bozulmuştur. Mahkemece artık, direnme kararından tamamen dönme sonucunu doğuracak şekilde önceki bozma kararına uyma kararı verilmesi, direnme kararı ile kazanılmış bulunan usuli hakları zedeleyici nitelikte bulunduğundan doğru görülmemiş olup, Hukuk Genel Kurulu tarafından esası incelenmeyen önceki direnme kararı doğrultusunda hüküm tesis edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.