21. Hukuk Dairesi 2017/3101 E. , 2018/7720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-)Hüküm altına alınan işgöremezlik ödeneği ve yol giderine dair davalı şirket vekilinin temyizine ilişkin yapılan incelemede;
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda değişiklik yapan 5219 sayılı Yasa"nın 2. maddesi uyarınca 01.01.2015 tarihinden sonra, anılan Yasanın 427. maddesindeki kesinlik sınırı, 2.080,00 TL’ye çıkarılmış olup, inceleme konusu karar söz konusu maddelere göre kesin nitelik taşıdığından 01.06.1990 tarih ve E: 1989/3, K: 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak, davalı şirket vekilinin bu hükme ilişkin temyiz dilekçesinin, kararın kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle reddine,
2- Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının manevi zararının giderilmesi istemi ile iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ve yol giderinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının iş göremezlik ödeneği dava açılmadan önce ... tarafından ödendiğinden, davalı ... yönünden davanın reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 288,30 TL iş göremezlik ödeneği, 4.394,25 TL tedavi masrafı ve 1.000,00 TL yol gideri olmak üzere toplam 5.682,55 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 17/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti."den alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 17/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
A- Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu iş kazasının 17/09/2011 tarihinde meydana geldiği, davacının sürekli iş göremezlik derecesine ilişkin bilgi ya da belge olmadığı, davacının tedavi giderlerine ilişkin ... Üniversitesi"nin 19/08/2013 tarihli dökümün esas alındığı, buna göre 20.03.2015 tarihli hesap raporunda ... denetmen raporunda belirenen 25 davacı kusuruna göre tenzilat yapıldığı, ayrıca kusura ilişkin biirkişi raporu bulunmadığı anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasada, iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kolunun getiriliş amaç ve nedeni, sigortalıların belirtilen türde bir zararla karşılaşmaları halinde onları doğrudan koruma altına alma ve kendilerine yardım yapacak kuruluşu belirlemektir. Şu halde, iş kazası nedeniyle sigortalının başvuracağı ilk merci kendisini bu yönde güvenceye alan Kurum ve onun sağlık kuruluşlarıdır. İş veren ancak Kurum tarafından karşılanmamış SUT"u aşan zorunlu tedavi giderlerinden sorumlu tutulabilir.
Yapılacak iş, yukarıda belirtilen dökümlerin hangi kalemlere dair olduğunun ayrıntılı şekilde araştırılması, her bir kalemin içeriğinin ve bedelinin ayrıntılı dökümünün ilgili hastaneden getirtilerek, davacıya uygulanan tedavilerin SUT kapsamında zorunlu tedavi giderlerinden olup olmadığı ve söz konusu tedavilerin SUT"u aşan miktarının bulunup bulunmadığı hususunda alanında uzman bir bilirkişiden rapor almak ve bulunduğunun anlaşılması halinde belirlenecek bu miktar bakımından davalının tespit edilecek kusuru oranında tedavi gideri talebinin kabulüne, bulunmadığının anlaşılması halinde tedavi gideri talebinin reddine karar vermekten ibarettir.
B- 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, davacının sürekli iş göremezlik derecesinin yukarıdaki prosedüre göre belirlenmediği anlaşılmış olup, söz konusu hüküm bu yönleri ile usul ve yasaya aykırıdır.
C- İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında sigortalının kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
İş Kanununun 77. maddesinin öngördüğü koşullar gözönünde tutularak iş yerinin niteliğine ve işçinin çalışma konusuna göre iş yerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin alması gereken önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, bunlara işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenerek kusurun aideyeti ve oranının, hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerekmektedir.
Yapılacak iş, olay tarihinde yürürükte bulunan İş Kanunu"nun 77. maddesine göre 3 kişilik iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden kusur raporu aldırılarak dosyadaki diğer bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek çıkacak sonuca göre kazanılmış haklar da göz önünde bulundurularak sonuca gitmektir.
O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.