16. Hukuk Dairesi 2016/11606 E. , 2019/6491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 193 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı sırasıyla 10.020.15, 8.208.51, 7.401,91 ve 9.089,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmişlerdir. Davacı ... ve ..., vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlar; yargılama sırasında ... mirasçılarından ..., ... ve ... davaya muvafakat etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile, taşınmazların ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine temsilcisi ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf, kadastro çalışmaları sonucunda mera niteliği ile kamu orta malı olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydedilen çekişmeli taşınmazların, murisleri ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tescili istemiyle dava açmış olup, murisin dosya arasında bulunan nüfus kayıt örneğine göre, davacılar ... ve ... dışında da mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin TMK"nın 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu kuşkusuzdur. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK"nın 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oy birliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olup, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları ya da anlaşma sağlanamaz ise terekeye temsilci atanmak suretiyle dava açılması gerekir. Mera niteliğindeki taşınmazlara karşı açılan davalarda yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve Kamu Tüzel Kişilikleri, murisin terekesi karşısında 3. kişi durumunda bulunduğuna göre, davada yer almayan diğer mirasçıların yöntemine uygun bir biçimde muvafakatlerinin alınması, davaya katılmalarının sağlanması veya TMK"nın 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanarak onun huzuruyla yargılamaya devam edilmesi zorunlu olduğu halde, mahkemece bu yön gözetilmeden ve bu şart yerine getirilmeden işin esasına girilmesi isabetsizdir. Her ne kadar davacılar tarafından kendileri dışındaki ... mirasçıları davalı taraf olarak gösterilmiş ise de, davanın konusu terekenin korunması ve terekeye dahil olan bir taşınmazın tekrar terekeye döndürülmesi olduğundan, bu durum taraf teşkilinin sağlandığı anlamına gelmeyecektir. Diğer yandan, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca yasal hasım konumundaki Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan karar verilmiş olması da isabetsizdir. Taraf teşkilinin sağlanması 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, mahkeme hakimince yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. (HMK 115/1). Taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle davacı tarafa; davada yer almayan diğer mirasçıların yöntemine uygun bir biçimde muvafakatlerinin alınması, davaya katılmalarının sağlanması veya TMK"nın 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanmasını sağlamak üzere süre ve imkan tanınmalı; bu şekilde aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde; bu kez de Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı da davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınmalı; bu yolla taraf teşkili sağlandıktan sonra yasal hasım olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, gerek aktif gerekse pasif dava ehliyeti sağlanmadan işin esasına girilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.