11. Hukuk Dairesi 2016/13047 E. , 2018/615 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ....Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/02/2016 tarih ve 2015/641-2016/62 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı.... Hayat Emeklilik A.Ş. tarafından iş bankası kredi kartına kredi kartı işsizlik destek sigortası yapıldığını, işveren tarafından işine son verildiğinden ....Hayat Emeklilik A.Ş"ye sigorta destek priminin tarafına ödenmesi için dilekçe verdiği halde ödeme yapılmadığını ileri sürerek ödenmeyen kredi kartı destek sigorta poliçe bedelinin iş bankası hesabına yatırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili açılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davaya konu ihtilafın hayat sigortası faaliyeti kapsamında olduğunu savunarak yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının işine son verildiği, kredi kartı hesap ekstrelerinden bilirkişi raporuna göre işsiz kaldığı tarihten önceki son kredi kartı hesap özetindeki kullanılabilir kart limiti olan 755,99 TL’nin, davacının kredi kart limiti olan 7.200,00 TL’den düşümü ile 6.444,01 TL borç bakiyesinin davacının kredi kartı destek sigortası poliçesindeki lehtar olan banka kredi kartı hesabına ödenmesi gerekmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın esastan kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava tarihi olan 24.10.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 madde ve fıkrasında da; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, mahkemece tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak işin esasına girilmeksizin davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın görev yönünden resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.