Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/14290
Karar No: 2022/10
Karar Tarihi: 17.01.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/14290 Esas 2022/10 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2021/14290 E.  ,  2022/10 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada Kayseri 1. Tüketici ile Ankara 14. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte, davalı ile müvekkili şirket arasında 01/10/2018 tarihli asansör bakım hizmet sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşmeye istinaden müvekkili şirket tarafından asansör bakım, arıza ve servis hizmeti verildiğini ve asansör bakım fişleri düzenlendiğini, davacı şirketin üzerine düşen tüm edim ve yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın hizmetin karşılığı olan toplam 22.094,05TL fatura bedelini ödemediğini, Kayseri 8. Noterliğinin 15833 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun dönmesi hususunda davalının ihtar edildiğini ancak ihtara rağmen ödeme yapılmadığını bu nedenle Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/152193 Esas sayılı dosya kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, sözleşmenin 9. maddesinin "İş bu sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda Kayseri mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir." şeklinde düzenlendiğini, davalı tarafın yetkiye ilişkin itirazını kabul etmediklerini, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Kayseri 1. Tüketici Mahkemesince, HMK'nın 6/1. maddesinde "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." ifadesi ve HMK'nun 10/1. maddesinde "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir." düzenlemesi göz önüne alınarak somut olayda kesin olmayan yetkinin söz konusu olduğu, davalının yerleşim yerinin Ankara olduğu, dava konusu sözleşme incelendiğinde sözleşmenin ifa edileceği yerin Ankara olduğu, HMK 6/1. maddesi ve HMK 10/1. maddesindeki düzenlemelere göre, tarafların arasındaki ihtilafın çözümünde davalı bina yönetiminin yerleşim yerinin ve sözleşmenin ifa edileceği yerin Ankara ili olması nedeniyle genel yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri, yetkili icra dairesinin de Ankara İcra Daireleri olduğu, davalı vekilinin yetki itirazını HMK'nun 19. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde yaptığı ve bu itirazının haklı nedenlere dayandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Ankara 14. Tüketici Mahkemesince ise, takibin Ankara İcra Dairelerinde yapılması gerektiği yönünde bir kabul olması halinde, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, ancak Kayseri İcra Dairesinde başlatılan takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olduğu ve sözleşmede de Kayseri İcra Daireleri yetkili kılındığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
    Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2019 tarihli ve 2017/19-824 E., 2019/885 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
    Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/11/2013 tarihli ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı)
    İİK’nın 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. HMK’nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı Kanun’un “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde ise, sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
    İcra takibinin yapıldığı ve eldeki davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 89. maddesinde ise borcun ifa edileceği yer düzenlenmiştir. Buna göre;
    “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
    1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
    2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
    3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
    Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir”.
    Kısaca özetlemek gerekirse, HMK’daki yetki kuralları ilamsız icra takiplerinde kıyasen uygulanır. İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlar da öncelikle incelenmelidir. HMK’nın 6. maddesine göre ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir.
    Dosya kapsamından, davacının fatura konusu edilen asansör bakım, arıza ve hizmet servisinin yapıldığı hâlde bedelinin ödenmediğini belirterek iddia ettiği alacağı için takip başlattığı, davalının taraflar arasında akdedilen 01/10/2018 tarihli sözleşmenin site yönetiminde bulunan yetkisiz kişiler tarafından imzalandığı itirazında bulunduğu dolayısıyla taraflar arasındaki akdi ilişkiye inkâr edildiği, bu nedenle davacı alacaklarının kendi yerleşim yerinde bulunan Kayseri İcra Dairelerinin yetkili olmadığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlar öncelikle incelenmesi gerektiğinden ve takip Kayseri İcra Dairesinde başlatıldığından uyuşmazlığın Kayseri 1. Tüketici Mahkemesince görülerek sonuçlandırılması, şayet mahkemece takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı sonucuna ulaşılırsa yetki yönünden yapılan itirazın haklılığı nedeniyle davanın reddi ile dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri Kayseri 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi