Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6126 Esas 2010/1064 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6126
Karar No: 2010/1064
Karar Tarihi: 16.03.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6126 Esas 2010/1064 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6126 E.  ,  2010/1064 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve alacak

    ... ile İl Özel İdaresi, ... ve Akköy Tüzel Kişiliği aralarındaki elatmanın önlenmesi ve alacak davasının kısmen açılmamış sayılmasına, kısmen reddine dair Espiye Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 25.02.2009 gün ve 346/21 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 53 yıldır zilyet olduğu taşınmaza aralarında yapılan anlaşmaya aykırı olarak yol yapıldığını iddia ederek davalıların müdahalelerinin men’i ile toplam 15.266,00 YTL zararının 28.11.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, 08.10.2008 tarihli oturumda ise, davalılar köy tüzel kişiliği ve ...hakkındaki davayı takip etmeyeceklerini açıklamıştır. HUMK.nun 151/son fıkrasına uygun olarak imzası alınmıştır.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, kısa kararda “davanın reddine” denildiği halde, gerekçeli kararda “davalılar ...ile Akköy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın 08.10.2008 tarihli celsede takip edilmemesi nedeniyle müracaata bırakıldığı, üç aylık yasal süresinde de yenilenmediği anlaşıldığından HUMK.nun 409.maddesi gereğince bu davalılar aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın sübut bulmadığından reddine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Görüldüğü üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki bu uyumsuzluk mahkemelere olan güveni sarsar. Hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekir. Bu konuya ilişkin 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; "1-Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedenidir. 2- Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir” denilmiştir. Hüküm, bu nedenle kanuna, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak tesis edilmiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428.maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.