16. Hukuk Dairesi 2016/11426 E. , 2019/6484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenleri ile, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 18, 30, 31, 32, 114 ada 1, 16, 41, 118 ada ...,..., 62, 64, 68, 153 ada 5, 15, 16, 17, 26, 154 ada 15, 172 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlardan; 113 ada 30, 114 ada 1, 118 ada 22, 25, 151 ada 30, 59, 64, 153 ada 5, 16 ve 172 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 113 ada 18, 31, 114 ada 16, 118 ada 23, 27, 151 ada 12, 15, 53, 62, 153 ada 15, 154 ada 15 ve 172 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 113 ada 32, 118 ada 24, 26, 151 ada 47, 58, 68, 153 ada 17, 26 ve 172 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar ... adına tespit ve tescil edilmiş; 114 ada 41 parsel sayılı taşınmaz ise, ... adına tespit edilmiş iken, itiraz üzerine komisyon kararıyla taşınmazın 3/4 payı ... adına, kalan payları ise verasette iştiraken ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 114 ada 41 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan paya ilişkin tapu kaydının iptali ile, Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/194 Esas, 2014/424 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacılar ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına, bu taşınmaz yönünden diğer davacılar ..., ..., ... ve ...’ın davalarının hukuki yarar yokluğundan reddine; çekişmeli diğer taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile, Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/194 Esas-2014/424 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payların ise tapu kayıt maliki davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tarafların ortak miras bırakanından kalan çekişmeli 151 ada 62, 64 ve 68 parsel sayılı taşınmazların davalıların dayandığı vasiyetnamenin kapsamında kalmadığı, yapılan keşif ve davalıların beyanlarıyla sabit olup, davalılarca taksim hususu da ispatlanamadığına göre, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile, bu parseller hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 113 ada 18, 30, 31, 32, 114 ada 1, 16, 41, 118 ada ...,... ada 12, 15, 30, 47, 53, 58, 59, 153 ada 5, 15, 16, 17, 26, 154 ada 15, 172 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, kadastro öncesi haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri ...’tan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlar; davalılar ise, ortak miras bırakan ... tarafından düzenlenen 18.03.1965 tarihli vasiyetnameye dayanmışlardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davalıların dayandığı vasiyetnamede sınırları belirtilen taşınmazlar olduğu, taşınmazların tarafların kök murisi ...’tan geldiği ve mirasçıları arasında taksim edilmediği, tarafların kök murisi tarafından düzenlenen vasiyetname ile taşınmazların davalılara bırakıldığı ancak, vasiyetnamenin usulünce okunup açılmadığı, davalıların da vasiyetnamenin açılıp okunmasına dair dava açma yükümlülüklerinin kendilerinde olmadığını beyan ettikleri, vasiyetnamenin bu haliyle geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Mahkemece de doğru olarak değerlendirildiği gibi, vasiyetnamenin açılıp okunmasının sağlanması keyfiyeti, bu vasiyetnameye dayanan tarafa aittir. Ne var ki, vasiyetnamenin açılıp okunmasının sağlanması için davalı tarafa usulüne uygun süre ve imkan verilmemiştir. Her ne kadar 16.03.2016 günlü duruşma tutanağında davalılar vekilinin "vasiyetnamenin açılıp okunması yönündeki yükümlülüğünün müvekkillerinde olmadığı" şeklinde beyanı yer almakta ise de; usulünce süre verilmeyen vekilin imzası ile belgelenmeyen bu beyanının, davalı taraf aleyhine sonuç doğurması usulen mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, bahse konu vasiyetnamenin açılıp okunmasının sağlanması için davalı tarafa süre ve imkan verilmeli, dava açıldığı taktirde eldeki yargılama açısından bekletici mesele yapılmalı, dava açılmadığı taktirde ise, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.