11. Hukuk Dairesi 2016/6799 E. , 2018/600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/03/2016 tarih ve 2014/168-2016/44 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22.420 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Crocs markasının münhasır ve ithalata tek yetkili distribütörü olduğunu, davalı tarafın ise müvekkiline ait Crocs markalı ürünler ile iltibas yaratacak şekilde Canzone markalı ayakkabı terlik ürünlerinin üretim ve satışını yaptığını, böylece müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, bundan dolayı müvekkilinin zarara uğradığını iddia ile marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, 556 sayılı KHK nın 66/b maddesine göre hesaplama yapılarak şimdilik 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, haksız rekabetin men"ini, tecavüzün ref"ini, satışa arzın önlenmesini, dava konusu ürünlerin toplatılarak imhasını, üretimin durdurulmasını ve verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiş, 08/10/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 7.003,60 TL" ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin üretici değil ithalatçı olduğunu, dünyanın değişik ülkelerindeki fuarlarda sergilenen on binlerce model arasından benzer terlik ve sandaletler seçip ithal ettiğini, bunlardan hangisinin patentli hangisinin patentsiz olduğunu bilemeyeceğini, Crocs markasının ne zaman ve hangi ülkede tescil edildiğinin, Türkiye"de koruma kapsamında olup olmadığının müvekkiline bildirilmediğini, tazminat taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı şirket arasındaki distribütörlük sözleşmesinin 2.1 maddesinde marka sahibi Crocs şirketinin davacıya münhasır olmayan bir şekilde bu markalı ürünleri satma, pazarlama yetkisini verdiği, sözleşmenin 2.4. maddesinde, Crocs markasına dair fikri mülkiyet haklarının tamamının tek ve münhasır mülkiyet olarak Crocs şirketinde kalacağının öngörüldüğü, sözleşmenin 4.7 maddesinde de fikri mülkiyet haklarının tek ve münhasır olarak dava dışı şirkette kalacağı ve davacı distribütörün ihlal halinde Crocs şirketine bildirimde bulunacağının açıkça ifade edildiği, davacının 556 sayılı KHK hükümlerine dayanarak dava ve talep yetkisinin bulunmadığı, davalı tarafça satışı yapılan ayakkabı, terlik modellerinin, davacı tarafın Türkiye"de tek satıcısı ve dağıtıcısı olduğu Crocs markalı ürünler ile yüksek derecede benzerlik taşıdığı, TTK"da düzenlenen haksız rekabet hükümlerine göre talepte bulunma hak ve yetkisinin mevcut olduğu gerekçesiyle ıslah edilmiş haliyle davanın kısmen kabulüne, davalının Canzone ibareli, dava konusu terlik ayakkabı ürünleri nedeniyle eyleminin davacı taraf aleyhine haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu haksız rekabetin ref"ine ve men"ine, dava konusu terlik ayakkabılarının davalı tarafça satışının önlenmesine, bu ürünlerin ve bunlara ait ambalajların karar kesinleştiğinde toplatılarak imhasına, takdiren 7.003,60 TL maddi, takdiren 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece, yukarıda özetlendiği gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı dava dışı Crocs firması ile arasındaki distrübütörlük sözleşmesine dayalı olarak tek yetkili satıcısı sıfatıyla dava açmıştır. Tek yetkili satıcılık sözleşmesi hak sahibi ile satıcı arasında hak ve yükümlülükleri düzenleyen bir sözleşme niteliğinde bulunduğundan, piyasaya sunulan ürünler nedeniyle haksız rekabete dayalı olarak talepte bulunma ve dava açma hakkı da sözleşmenin diğer tarafı olan gerçek hak sahibine aittir. Bir başka söylemle, tek yetkili satıcının, bu sıfatından kaynaklanan bir nedene dayalı olarak satılan ürünler bakımından haksız rekabet davasında aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu bakımdan açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.