14. Hukuk Dairesi 2017/3434 E. , 2018/3159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.02.2017 gün ve 2016/7230 Esas, 2017/1326 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 04.07.2002 tarih 1552 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 3918 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan bağımsız bölümü satın aldığını, satış bedelini ödediğini ve tapuya şerh verildiğini, dava konusu arsa üzerinden mevcut binada zemin kat dükkan üzerindeki meskenin davacıya ait olduğunun tespiti ile bu bölüme denk düşen hisse miktarınca taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili , davaya konu taşınmazın bahçe niteliğinde olduğunu, davacının davalının eşinin kardeşi olduğunu, tarafların müşterek mülkiyetine konu ... 757 parsel, 745 parsel, ... Mevkiinde 1136 parsel ve köy içi mevkiinde 2878 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının davalının eşine devri karşılığında ve üste 5.000,00 TL vererek davalının yapacağı binada daire verilmesi konusunda tarafların anlaştığını, daha sonra davacının edimini yerine getirmediğini, diğer taraftan dava konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı tesis edilmediğini, bu nedenle tescil davası açılmasının mümkün olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir
Dairemizin 14.10.2015 tarih ve 2014/13575 Esas, 2015/7936 Karar sayılı ilamıyla ; "5044 ada 5 parsel sayılı taşınmazda dava dışı yüklenici ... Kooperatifi tarafından inşa edilen binada davalı arsa sahibi tarafından ... 6. Noterliğinin 17.06.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca mesken niteliğindeki bir adet brüt 130 m2"lik 2. kat güney-doğu cepheli dairenin davacıya satışı vaat edilmiştir .Mahkemece, taşınmazın tapu kaydında kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ikinci kademedeki tazminat istemi hakkında da aynen ifanın ileri bir tarihte yerine getirilebilme durumu söz konusu olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.24.04.1978 tarihli ve 3/4 sayılı YİBBGK Kararı ile “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmadan önce, bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız, eş deyişle arsa payı belirlenmiş veya belirlenmemiş olarak Noterlerce düzenlenen kat mülkiyeti ya da kat irtifakı satış vaadi sözleşmelerinin geçerli olduğuna, bu tür bir satış vaadi sözleşmesinin Tapu Memurunca düzenlenmesinin zorunlu bulunmadığına...” karar verilmiştir.
Bu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının konusu yasalara uygun olarak inşa edilmiş bir yapıdır.
Tapuda arsa niteliğinde kayıtlı olmasına rağmen ileride kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğunda arsa payına bağlanacak bağımsız bölümün ayrı bir taşınmaz niteliği kazanmadan önce satışının vaat edilmesi veya alacağın temliki suretiyle hakkın üçüncü bir kişiye nakli halinde temlik işlemine değer tanımak ve temlik edilen bağımsız bölümün nitelikleri gözetilerek yapıda ileride kurulacak kat irtifakına esas bağımsız bölüme düşecek arsa payının bilirkişiye belirletilmesi suretiyle bu payın temlik alacaklısı adına tesciline olanak vardır.
Somut uyuşmazlığa gelince; dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu binada henüz kat irtifakı kurulmadığı anlaşıldığından mahkemece, binanın varsa onaylı ruhsatıyla onaylı mimari projesi getirtilerek, mahallinde keşif yapılmalı, satışa konu bağımsız bölüme isabet edecek arsa payı hesaplatılmalı, davacı ... yönünden bulunacak arsa payının adına tesciline karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir."gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairemizce yapılan incelemede "Dava konusu meskene, kat irtifakı kurulmayan 3918 parsel sayılı taşınmazda isabet eden arsa payının belirlenerek davacı adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce 01.03.2006 tarihinde yapılan keşif sonrasında inşaat bilirkişisinin verdiği ek raporda dava konusu meskenin 3918 parsel sayılı taşınmazda 80/446 paya takabül ettiği, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce 26.09.2013 tarihinde yapılan keşif sonrasında inşaat bilirkişisinin verdiği raporda meskenin bina değerine oranının %17 olduğunun bildirildiği, her iki rapor arasında çelişki giderilmeden 3918 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaliyle 1/5 oranında davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yeniden keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişilerden, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderildiği, satış vaadi sözleşmesine konu olan meskenin 3918 parsel sayılı taşınmaza oranlandığı rapor alındıktan sonra, bu oran kadar muris ... adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir." bölümünün eklenmesine karar verilerek Dairemizin 14.10.2015 tarih ve 2014/13575 Esas, 2015/7936 Karar sayılı ilamındaki maddi hata düzeltilmiştir.
Davalı vekili tarafından aynı karar için ikinci kez karar düzeltme isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
HUMK"nın 442/1 maddesi hükümlerine göre aynı ilam hakkında birden fazla karar düzeltme istemine başvurulamayacağı gibi karar düzeltme isteminin ret veya kabulüne dair verilen kararlara karşı da karar düzeltme isteminde bulunulamaz.
Dairemizin 14.10.2015 tarih ve 2014/13575 Esas, 2015/7936 Karar sayılı maddi hatanın düzeltilmesine yönelik kararda sehven 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolunun açık olduğunun yazılması taraflara ikinci defa karar düzeltme talebinde bulunma hakkı vermez. Bu durumda karar düzeltmeye ilişkin dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.