16. Hukuk Dairesi 2016/11363 E. , 2019/6479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1961 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tescil harici bırakıldıktan sonra, 03.02.2003 tarihinde toplulaştırma nedeniyle 139 ada 1 sayılı parsel numarasıyla ve 86.502,00 metrekare yüzölçümlü olarak Hazine adına tescil edilen ve daha sonra 11.09.2006 tarihinde hükmen ifrazla 139 ada 13 parsel numarasıyla ve 43.137,57 metrekare yüzölçümlü olarak Hazine adına tescil edilmiş olan taşınmazın bir bölümü hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 139 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile, 19.12.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.557,35 metrekarelik kısmının ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ve tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, Dairemizin 19.10.2015 tarih ve 2014/15211 Esas, 2015/11981 Karar sayılı ilamıyla onanarak 18.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Bu kez, Kadastro Müdürlüğünün, kararın kesinleşmesinden önce toplulaştırma nedeniyle çekişmeli taşınmazın 260 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara gittiği ve kesinleştiği bu nedenle kararın infazının yapılamayacağı ve tavzih kararı verilmesi gerektiği yönündeki yazısına istaneden mahkemece, hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan ...,... ada 13 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile; 19.12.2013 tarihli fen bilirkişi raporu krokisinde (A) harfi ile gösterilen 12.557,35 metrekarelik kısmının ifraz edilerek; aynı ada da son parsel numarası verilmek suretiyle ve tarla vasfıyla davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline" ibaresinin, 04.04.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve krokisine göre; ...,... ada 13 parsel sayılı taşınmazdan toplulaştırma ile ayrılan 260 ada 4 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen 1.051,61 metrekarelik kısmının ifraz edilerek, 260 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle 12.557,16 metrekare olarak ve tarla vasfıyla davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline, 260 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise 25.793,00 metrekare olarak yeniden tesciline" şeklinde hüküm fıkrasının tashihen düzeltilmesine dair karar verilmiş ve tashihe dair bu karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın "hükmün tashihi" başlıklı 304. maddesinde, tashihin koşulları açıklanmış olup, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalarını mahkemece re"sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği ifade edilmiştir. Ne var ki, mahkemece 04.04.2016 tarihli tashihe ilişkin ek karar ve gerekçeli kararın arka sayfasına verilen şerhle, haklarında hüküm bulunmayan ve toplulaştırma sonucu oluştuğu belirtilen 260 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların hüküm fıkrasına eklenmesi suretiyle hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar değiştirilmiştir. Tashih veya tavzih, verilen hükmün hukuka uygunluğunu kontrol etmeye yarayan bir kanun yolu olmadığı gibi, yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmün değiştirilmesi de hukuken mümkün değildir. Bu duruma göre, hükmün tashihi yoluyla, hüküm fıkrasının yukarıda belirtilen şekilde değiştirilerek yeniden hüküm tesis edilmesi yasal düzenlemeler karşısında olanaklı olmayıp, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile tashihe ilişkin hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.