20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7372 Karar No: 2018/1524
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7372 Esas 2018/1524 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, orman sınırı içinde kaldığı iddia edilen bir taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkeme, kesinleşen orman kadastrosuna dayanarak taşınmazın bir kısmının Hazine adına tesciline, diğer kısmının davalı adına tesciline karar vermiştir. Hazine vekili tarafından temyiz edilen kararda, tescil edilen kısımın mükerrer tescile yol açacak şekilde davalı adına tescil edilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, bu durumun hükmün bozulmasını gerektirmediği ve hükmün düzeltilerek onanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş hüküm fıkrasının onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleriyle ilgili detaylı açıklama yapılmamıştır.
20. Hukuk Dairesi 2016/7372 E. , 2018/1524 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ...köyü 309 parsel sayılı taşınmazın, kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle dava açmış, davanın Hazineye ihbar edilmesi üzerine Hazine davacı yanında davaya müdahil olarak katılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın Fen Bilirkişisi ..."un 27.04.2009 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 1063 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman niteliğinde Hazine adına tesciline, (A) harfi ile gösterilen 3357 m2 yüzölçümündeki bölümünün davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm katılan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp ilan edilerek 20/10/1997 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kısmen orman sınırı dışında kısmen de orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, tapu sicilinde zaten kayıtlı olduğu gözetilmeksizin, dava konusu parselin orman olmadığı saptanan ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün mükerrer tescile yol açacak biçimde davalı adına tesciline karar verilmiş olması, doğru görülmemiştir. Ancak, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple; hüküm fıkrasının birinci bendinin (b) paragrafının tümüyle hükümden çıkarılarak yerine (fen bilirkişi raporunda aynı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu maliki üzerinde bırakılmasına) cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 27/02/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.