Şantaj - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/144 Esas 2020/2928 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/144
Karar No: 2020/2928
Karar Tarihi: 11.02.2020

Şantaj - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/144 Esas 2020/2928 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, şantaj suçundan mahkumiyet hükmü verildiği belirtilmektedir. Sanıkların suçun işleniş biçimi, güdülen amaç ve saik, kastın ağırlığı gibi faktörler göz önünde bulundurularak alt sınırdan uzaklaşıldığı belirtilmiştir. Ancak, hüküm gerekçesinde suçun çocuğa karşı işlendiği şeklinde bir ibarenin yer aldığı ancak bunun sehven yazıldığı anlaşılmıştır. Sanıkların şantaj eylemlerini Kanuna uygun olarak gerçekleştirdikleri ve mahkumiyet hükümlerinin kanunen uygulandığı tespit edilmiştir. Ancak, bir sanığın ölümü nedeniyle kamu davasının düşürülmesi gerektiği belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri 5237 sayılı TCK’nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir.
4. Ceza Dairesi         2016/144 E.  ,  2020/2928 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Şantaj
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanıklar hakkında şantaj suçundan hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılma gerekçesi olarak suçun işleniş biçimi, güdülen amaç ve saik, kastın ağırlığı hususlarının yanında suçun çocuğa karşı işlendiği şeklindeki ibarenin hükmün gerekçe kısmı incelendiğinde sehven yazıldığı anlaşılmış olup bu husus maddi hata olarak olarak kabul edilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri açısından;
    Sanıklara yükletilen şantaj eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Sanıklar hakkında hapis cezası nedeniyle hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde infaz evresinde re"sen uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği,
    Anlaşıldığından sanıklar ... ve ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü açısından;
    UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık ..."ın hükümden sonra 14/02/2018 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; bu hususun araştırılarak sonucuna göre, sanık hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine karar verilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ..."ın temyizi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönler incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.