Esas No: 2018/2955
Karar No: 2022/2410
Karar Tarihi: 11.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/2955 Esas 2022/2410 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/2955 E. , 2022/2410 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2955
Karar No : 2022/2410
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Prodüksiyon ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yurt dışında mukim firmalardan lisans sözleşmesi ile aldığı sinema filmlerinin yayın hakkını yurt içindeki kurumlara devrettiği ilgili yılda bedelini kurum kazancına dahil etmediğinden ve bir kısım kanunen kabul edilmeyen gider unsurları bulunduğundan bahisle re'sen tarh edilen 2011 yılı vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile 213 sayılı Kanun'un 353/6. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; lisans sözleşmesinden kaynaklanan fatura tutarlarının düzenlendiği 2011 yılı yerine sonraki yıllara ait gelirler hesabına aktarılmasına dair cezalı tarhiyat kısmına ilişkin olarak; davacı şirketin, eser sahibi olan yurt dışı mukim firmalardan lisans sözleşmesi kapsamında belli bir süre ile sinema filmlerinin yayın ve dağıtım hakkının alındığı ve yine lisans sözleşmesi ile yurt içi firmalara yayın hakkının devredilerek belli dönemler için kiralandığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun Gayrimenkul Sermaye İradı başlıklı 70/1. maddesinin 5. bendinde "...sinema ve televizyon filmlerinin "... mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğuna dair hüküm doğrultusunda, davacı şirketinde eser sahibi olan yurt dışı mukim firmalardan lisans sözleşmesi kapsamında lisansa konu sinema filmlerini kiraladığı dikkate alındığında lisans sözleşmesi sonucu elde edilen gelirin gayrimenkul sermaye iradı olarak kabul edilmesi gerektiği, 72/4. maddesinde; gelecek yıllara ait olup peşin tahsil olunan kiraların, ilgili bulundukları yılların hasılatı sayılacağının düzenlendiği, sinema filmlerinin kiracıları (olayda lisans hakkı sahibi) tarafından kiraya verilmesinden elde edilen gelirlerin gayrimenkul sermaye iradı olduğu ve peşin tahsil olunan kiraların ilgili bulundukları yılların hasılatı sayılması gerektiğinden yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı, işle ilgili olmayan 56.107,91 TL harcamanın maliyet/gider unsuru olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaması gerektiğinden bahisle söz konusu maliyet/gider hesaplarından indirilerek yapılan cezalı tarhiyat kısmında ise; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "indirilecek giderler" başlıklı 40/1. maddesinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, safi kazancın tespit edilmesi için indirilmesi kabul edilen giderler arasında sayılmış olduğu dolayısıyla muhtelif kişisel temizlik eşyası, muhtelif yemek ve içki, hediyeler, sinema bileti gibi harcamaların Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/1. maddesinde bahsi geçen ticari kazancın elde edilmesi ve idame etttirilmesi için yapılan giderlerden olmadığının açık olduğu, davacının da bunun aksini ispatlayamadığı, bu nedenden dolayı yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık görülmediği, kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak da; davacı şirket tarafından toplam bedel üzerinden tanzim edilen fatura bedellerinin 380 ve 480 kodlu gelecek aylara ve gelecek yıllara ait alacaklar hesabına kaydedilmesinin yukarıda anılan Kanun hükmünün gereği olduğundan, bu nedenle davalı idarece 213 sayılı Kanun'un 353/6 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davalı idarenin istinaf başvurusu yönünden; davacı şirketin lisans veren olarak düzenlediği faturalar içeriği tutarların, teslimin gerçekleştiği dönem hasılatı olarak değil lisans sözleşmesi müddetine bölünerek gelecek dönemlere ait gelir olarak kaydetmiş olması nedeniyle yapılan vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi tarhiyatı ile kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunda yasal isabet görülmediğinden reddine, davacı şirketin işiyle ilgili olmayan 56.107,91 TL tutarındaki harcamaların, maliyet/gider hesaplarından tenzili suretiyle gerçekleştirilen cezalı tarhiyata ilişkin karar kısmına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu yönünden ise; vergi inceleme raporunda toplam tutarı 56.107,91 TL olan bir takım harcamaların gider olarak kabul edilmemesi ve böylece maliyet hesaplarından tenzili suretiyle cezalı olarak tarhı gerektiği belirtilmişse de, incelemede; örnekleme metoduyla seçili anılan neviden gider belgelerinin "işle ilgili olup olmadığı anlaşılamayan/tespit edilemeyen ve işyerinde çalışıp çalışmadığı anlaşılamayan/tespit edilemeyen şahıs" harcamalarına ilişkin olduğunun ifade edildiği, ancak bu neviden giderlerin film yapımı, pazarlaması ve dağıtımı faaliyetiyle iştigal eden davacının bulunduğu sektör ve faaliyet alanı dikkate alınmaksızın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerden olmadığı, işle ilgili ve yapılan işin niteliğiyle uyumlu olup olmadığına dair herhangi bir tespit yapılmadan kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınıp maliyet hesaplarından tenzil edilmesinin eksik inceleme ve varsayıma dayalı olduğu dolayısıyla yapılan tarhiyat ve kesilen ceza kısmında yasal isabet bulunmadığından davayı reddeden Mahkeme kararının bu kısmının kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı istinaf isteminin reddine, davacı istinaf isteminin ise kabulü ile kararın redde ilişkin kısmının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararının hukuka uygun olmadığı belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 11/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.