1. Hukuk Dairesi 2019/2377 E. , 2019/3762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/202 Esas - 250 Karar sayılı kararı ile kardeşi ...’ye vasi olarak atandığını, kendisinin hiç haberi olmadan kardeşinin tapu müdürlüğüne götürülerek adına kayıtlı 3 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/2 payının davalılardan kızı olan ... adına temlikinin sağlandığını, davalı ...’in de daha sonra dava konusu taşınmazları diğer davalı ...’e devrettiğini ileri sürerek vasinin izni olmadan yapılan satış işlemlerinin ve çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kısıtlı davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR-
Dosya içeriğine toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Davalıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; (her ne kadar davacı vasi kararı temyiz ettikten sonra 20.08.2013 tarihli dilekçesi ile davadan ve temyizden feragat ettiğini bildirmiş ise de, bu hususta vesayet mahkemesinden alınmış bir izin olup olmadığının araştırılarak var ise temini hususunda Dairece yapılan geri çevirme neticesinde vesayet mahkemesinden alınmış bir izin olmadığı anlaşıldığından);
1-) Davaya konu taşınmazlarda iptaline ve davacı adına tesciline hükmedilen paylar dışında kalan payların davalı ... üzerinde bırakılması gerekirken, yeniden ... adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
2-) Yargılama sırasında keşif ve harç ikmali yapılmadığına göre mahkemece, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken satış bedelleri üzerinden harca karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava kabul edildiğine göre hüküm altına alınan karar ve ilam harcının davalılardan tahsili gerekirken davacıdan alınmasına şeklinde hüküm kurulması da isabetsizdir.
3-) Öte yandan, davacının dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazların ½ payının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemesine ve mahkemece bu şekilde kabul karar verilmesine rağmen hükmün 5.bendinde kısmen kabul kararı verilmiş gibi yargılama giderlerinin yarı yarıya taraflar üzerinde bırakılması, 6.bendinde ise davanın %50 reddedildiği gerekçesi ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.Ne var ki; anılan tüm bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
1-) Hükmün sözleşmelerin iptaline ilişkin 1.bendinin hükümden çıkarılmasına,
2-) Hükmün 3.bendinin hükümden çıkarılarak, yerine “ Bu taşınmazlardan arta kalan ½ şer hissenin ayrı ayrı davalı ... üzerinde bırakılmasına” ibarelerinin yazılmasına,
3-) Hükmün 4.bendinin hükümden çıkarılarak, yerine “ Alınması gerekli 546,48 TL harçtan başlangıçta alınan 118,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 427,68 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına” ibarelerinin yazılmasına,
4-) Hükmün 5.bendinin hükümden çıkarılarak, yerine “ Davacı tarafından yapılan toplam 241.8 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine” ibarelerinin yazılmasına,
5-) Davalı lehine vekalet ücreti takdirine ilişkin 6.bendin hükümden çıkarılmasına
Davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.