12. Hukuk Dairesi 2021/835 E. , 2021/1638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine başvurarak; yetki itirazının kabul edildiğini, kararının temyiz edildiğini, kesinleşmeden yetkili icra müdürlüğünde takip yapılamayacağını, mükerrer takibin iptali gerektiğini ve takip dayanağı bonoda imzasının bulunmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettiği, mahkemece yetkisizlik kararı kesinleşmeden yetkili icra müdürlüğünde takip yapılamayacağından... 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/5099 Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine yürütülün takibin iptaline karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine Dairemizce 12.09.2017 tarih ve 2015/18435 Esas 2017/10528 Karar sayılı ilamla “ ... ... İcra Hukuk Mahkemesinin kararının (karar lehine olan borçlu tarafından “imzaya itirazının incelenmeden” karar verildiği yönünden) temyiz edilmiş olmasının... İcra Dairesindeki takibi mükerrer takip haline getirmeyeceği anlaşılmış olup, derdestlik itirazının reddi ile borçlunun diğer itirazlarının incelenerek sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği ” gerekçesi ile bozulduğu, bozmaya uyan ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK.nun 170/3. maddesine göre tetkik mercii aynı Kanunun 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına ve 4. fıkra uyarınca şartların oluşması halinde borçlu yararına tazminata ve para cezasına karar verir.
Takip konusu bonodaki imza üzerinde yapılan ilk inceleme sonucu düzenlenen 11.06.2018 tarihli uzmanlık raporunda, ...inceleme konusu borçlu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla ...’un eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiş, bilirkişi raporuna alacaklı tarafça itiraz edilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edilmesi üzerine, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi"nden alınan 12.06.2019 tarihli raporda; ... imzaların kuvvetle muhtemel ...’un eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Somut olayda hükme dayanak teşkil eden ATK raporunda, inceleme konusu imzanın davacı ...’un eli mahsulü olup olmadığı hususunda kesin bir kanaat bildirilmediğinden rapor hüküm kurmaya elverişli değil ise de bonodaki imzanın borçluya ait olduğunu iddia
eden alacaklı olup, bu iddianın ispat külfeti de alacaklıya ait olup, alacaklının 17.10.2019 tarihli son celsedeki rapora karşı beyanlarında yeni bir rapor alınmasını talep etmediği, mevcut rapor doğrultusunda karar verilmesi yönünde beyanda bulunduğu görülmekle, mahkemenin bilirkişi raporunu borçlu lehine değerlendirmesi gerekir.
Mahkemece bilirkişi raporunda yer alan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanmasının zorunlu olduğu, o halde mahkemece itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.