4. Hukuk Dairesi 2021/2682 E. , 2021/3240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davanın yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetince başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem heyetince verilen itirazın reddine dair karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtayca incelenmesi, süresi içinde davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 31/10/2016 tarihinde davacının eşi ..."in yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında ..."in vefat ettiğini beyanla, dava açmadan önce sigorta şirketine önceden başvuru yaptıklarını, ancak sigorta şirketinin davacının kabul etmediği bedeli EFT ile gönderdiğini, bu sebeple ödemeyi geri yolladıklarını, belirsiz alacak olarak 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 73.590,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti"nce tüm dosya kapsamına göre; talebin kısmen kabulü ile 61.993,26 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 gün sonrası olan 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi"nce; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK"nın 353/1-b/2 maddesi gereğince düzeltilerek yeniden karar verilmek üzere Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, buna göre; İlk talep ve ıslah gözetilerek başvurunun kısmen kabulü ile 61.993,26 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2019/1 sayılı kararı ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile kurulan Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi"nin 14/11.2019 tarih, 2019/138 E 2019/462 sayılı ilamının kaldırılarak davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Gerçek zarar miktarı; hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Somut olayda; davacı tarafça meydana gelen trafik kazasında vefat eden eşinin desteğinden yoksun kaldığından bahisle maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Uyuşmazlık hakem heyetince alınan 04.05.2017 tarihli ek hesap raporu ile TRH 2010 tablosu ve devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle hesaplama yapılarak davacı ... için 61.993,29 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış; anılan rapor uyuşmazlık hakem heyetince benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı, raporda bilinen dönem hesabında kaza tarihi olan 31.10.2016 ile rapor tarihi olan 06.12.2016 tarihine kadar hesaplama yapıldığını, bilinmeyen dönem hesabında ise 01.01.2016-31.12.2016 tarihleri yeniden hesaplama yaparak mükerrer tazminat hesaplandığını beyanla itiraz etmiş, itiraz hakem heyetince eksik inceleme ile davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar tazminat hesabında bakiye ömürlerin tespitinde Daire"miz içtihatları uyarınca TRH 2010 tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanması gerekir ise de temyiz edenin aleyhine bozma (ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre -devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle- tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK"nin 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği de dikkate alındığında) yapılamayacak olmasına göre; %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabının yapılması bozma nedeni yapılmamış olmakla birlikte, hesaplamada bilinen döneme ilişkin cetvel mevcut ise de bilinmeyen döneme yönelik hesaplamaya ilişkin ayrıntılı cetvele raporda yer verilmediği görülmektedir ki rapor bu yönüyle denetime elverişli değildir. Bu durumda itiraz hakem heyetince; destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında bilinen ve bilinmeyen döneme ilişkin ayrıntılı tablo ve cetvellerin yer aldığı özellikle davalı vekilinin itiraz nedenlerini de açıklayan aktüer bilirkişiden denetime elverişli, açık, anlaşılır ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5"i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi"nin 14/11.2019 tarih, 2019/138 E 2019/462 sayılı ilamının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın saklama kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.