MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 07.12.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve işgal tazminatı, karşı davada ise temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 01.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve işgal tazminatı, karşı dava temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının maliki olduğu 212 ada 21 parsel sayılı taşınmaza komşu olan 212 ada 22 sayılı parsel maliki davalının yaptığı binanın, davacının arsasının bir kısmına tecavüz ettiğini ileri sürerek; 212 ada 21 sayılı parselde kayıtlı taşınmaza davalının elatmasının önlenmesi ve üzerindeki yapının kal"i ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL ecrimisil bedeli talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde, davalının iyiniyetli olduğunu, binanın yapımı sırasında yurt dışında olduğunu, binanın dava dışı müteahhit ... tarafından yapıldığını belirterek, davacının davasının reddini, binanın taşkın kısmına ait davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı - karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraf vekilleri hükmün verilmesinden ve davalı - karşı davacı vekili tarafından kararın temyizinden sonra 03.01.2018 tarihinde birlikte verdikleri dilekçe ile tarafların anlaştıklarını, anlaşmanın infazı için kararın kesinleşmesi gerektiğini, davanın anlaşmaya göre sonuçlandırılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesini talep etmişlerdir. Taraf vekillerinin dosyada mevcut 17.10.2012 tarihli, 2325 yevmiye numaralı ve 28.09.2012 tarihli, 14629 yevmiye numaralı vekaletnamelerinde sulh yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle, mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı - karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.