Esas No: 2021/12801
Karar No: 2022/186
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/12801 Esas 2022/186 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/12801 E. , 2022/186 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tapu kaydının iptali ile, kıyı olarak terkinine ilişkin asıl, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'un 1007. Maddesi uyarınca tazminine ilişkin birleştirilen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tapu kaydının iptali ile, kıyı olarak terkini, birleştirilen dava ise, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'un 1007. maddesi uyarınca tazminine ilişkin birleştirilen istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan ek bilirkişi kurulunun raporunda incelenen emsal satışların satış tarihi eski olduğu gibi, emsal satışların değerlendirme tarihi olan 2014 yılı Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılması sonucu dava konusu taşınmaz emsal taşınmazdan daha değerli olduğu halde, emsal taşınmazın daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde ve emsal satışın değerlendirme tarihindeki metrekare fiyatı yerine emlak vergisine esas değeri kıyaslanmak suretiyle değer tespit edildiğinden alınan rapor inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.