15. Ceza Dairesi 2017/30795 E. , 2020/5586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’nun 28/03/2006 tarihli ... ... Şubesinde düzenlenen 500,000 TL limitli genel kredi taahhütnamesinin borçlusu, sanık ...’in ise müteselsil kefil olduğu, sözleşme gereği çekilecek kredinin sanık ... tarafından kullanılacağı konusunda tarafların anlaştıkları, bahse konu sözleşmeye ait kredinin çekilmesinden sonra, sanıklar ... ve ...’in krediye karşılık gösterilecek ipotek konusunda sanık ...’e ait ... ilçesi... Köyü 117 ada 78 parseldeki taşınmazı teminat olarak göstermeyi kararlaştırdıkları, ancak teminat olarak gösterilen bu parselin gerçek değerinin Sulh Ceza Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere 145.700 TL değerinde olup çekilmek istenilen krediye teminat olamayacağının anlaşılması üzerine, sanıklar ... ile ...’in ekspertiz incelemesi sırasında farklı bir gayrimenkulü göstermeye karar verdikleri, bu kapsamda ... ... Şubesi’nin ekspertiz talebi ile görevlendirilen sigorta eksperi sanık ...’ın yanında çalışan sanık ... ... ile arkadaşı olan ...’ın birlikte... Köyü 117 ada 1 parselde kayıtlı gayrımenkul hakkında tespit yaptıkları, ekspertiz raporunun gecikmesi üzerine bankada sözleşmeyi alan ve ekspertiz raporunu hazırlayacak olan sanık ...’ı yönlendiren banka müdürü ve temyiz dışı sanık ...’ın kredi müşterisinin çok kıymetli bir müşteri olduğunu söyleyerek ekspertiz raporunun gecikmemesini istediği, bunun üzerine sigorta eksperi sanık ... tarafından eksik belgelere rağmen, 28/06/2006 tarihli ekspertiz raporunun düzenlendiği, bu raporda 117 ada 78 parsel incelenmiş gibi 117 ada 1 parselde bulunan taşınmazın özelliklerine yer verildiği ve toplam ekspertiz değerinin gerçeğin aksine 1,050,000 TL olarak belirtildiği, böylelikle aslı 145,700 TL değerinde olan gayrımenkulün gerçeğinin üzerinde bir rakamla ekspertiz edilmesi sonucu sanıkların bankadan tahsis almamaları gereken 250.000 TL kredi miktarını kullandıkları, ancak borcun bir kısmının ödenmediği, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
28/06/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 66/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıclık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanıklar ... ve ... tarafından, ekspertiz raporu için tespit yapmak amacıyla görevlendirilen sanık ...’na 117 ada 78 parselde bulunan taşınmaz yerine 117 ada 1 parselde bulunan taşınmaz gösterilmiş ve taşınmaza ait evraklar teslim edilmeyerek farklı taşınmaz hakkında ekspertiz raporu tanzim edilmesi sağlanmış ise de, katılan ...’ın 01/03/2011 tarihli yazısı ile sabit olduğu haliyle, kullandırılan 250.000 TL kredinin, 28/03/2006 tarihinde, ipotek alınmadan ve ekspertiz yapılmadan kullandırıldığı, ...’ın 07/10/2013 tarihli yazısına göre ise, şube müdürü temyiz dışı sanık ...’ın 300.000 TL kredi kullandırım yetkisinin bulunduğu ancak 250.000 TL değerindeki bir krediyi sadece ipotek veya benzeri bir teminat karşılığında kullandırabileceğinin belirtildiği, somut olayda ise, 250.000 TL kredinin 28/03/2006 tarihinde kullandırılmasına rağmen, ekspertiz raporunun 28/06/2006 tarihli olduğu, tüm dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi heyeti raporuna göre de; kredinin başvuru tarihinde kullandırılmış olması ve hatalı ekspertiz raporu sonucunda yeni bir kredi kullanımı olmaması karşısında, sanıklar ... ve ...’in eylemlerinin önceden doğan borca yönelik hile olarak değerlendirilmesi gerektiği, sanıklar ... ve ...’in, bu eyleme iştirak ettiklerine dair somut delil bulunmadığı, sanıklar ... ve ...’nun ise, diğer sanıklar tarafından yanıltılmaları neticesinde kusurlu bulunmadıkları anlaşılmakla, sanıkların beraatlerine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın hüküm tarihinden sonra 26/10/2016 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 15/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.