Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/8155 Esas 2020/2915 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8155
Karar No: 2020/2915
Karar Tarihi: 11.02.2020

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/8155 Esas 2020/2915 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık Tahir Gülay'ın tehdit suçu işlediğine ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verilmesi gerektiğine hükmetti. Ancak, daha önce verilen bozma kararında hükmedildiği gibi, sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamında olduğu anlaşıldı. Bu nedenle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri gözetilerek uzlaştırma işlemi uygulandı ve sonucuna göre sanığın hukuki durumu değerlendirildi. Ayrıca, haksız tahrik hükmü de dahil olmak üzere ilgili kanun maddeleri detaylı bir şekilde incelendi.
4. Ceza Dairesi         2019/8155 E.  ,  2020/2915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya içerisinde temyiz dışı sanık Tahir Gülay hakkında Dairemizin 2014/17436 Esas ve 2018/8696 Karar sayılı 07/05/2018 tarihli birlikte tehdit suçunun unsurları oluşmadığı ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ..."a sirayet ettirilmesi gerektiği açıklamasını içeren bozma kararımız sonrası Isparta 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/394 Esas sayılı dosyası üzerinden sanık Tahir Gülay hakkındaki bozma ilamına uyarak ve bozma kararımızın tarafı olmayan ancak bozma hükümlerinin kendisini de etkilemesi nedeniyle sirayet açıklaması yapılan ..."ı da hakkındaki dosya Yargıtayda olmasına karşın, dosyaya sanık olarak ekleyerek uzlaştırma hükümlerinin uygulanması sonucunda düşme kararı verildiğine ilişkin Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/394 Esas sayılı dosyasının bulunduğu görülmekle, dosyamız sanığı olan ... hakkında Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/394 Esas sayılı dosyasından verilen düşme kararının bu sanığın dosyasının sanığın temyizi nedeniyle Dairemizde olması nedeniyle hukuksal değerden yoksun olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanık ...’ın savunması ve "tehdit etmiş olabilirim" şeklindeki beyanı, tanık Abdullah Gülay’ın, ...’ın mağdur ...’ın kapısına gidip tekme attığına ve sinkaflı sözler söylediğine dair beyanı, tanık Abdullah Gülay"ın alkollü olarak ikamet ettikleri yere geldikleri sırada mağdur ..."ın evinin önüne dökmüş olduğu toprak yüzünden dönüş yapamaması sonucunda aniden gelişen olay üzerine sanığın eylemlerini gerçekleşmesi karşısında, sanık ..."ın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyen diğer sanık Tahir Gülay ile irade birliği içerisinde olmadığı, mağduru tek başına ölümle tehdit ettiği ve eyleminin TCK’nın 106/1. maddenin 1. cümlesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Bozmaya uyularak yapılan değerlendirme neticesinde, sanığın eylemi gerçekleştirdiğinin ve eylemin TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesine uyduğunun kabulü durumunda ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    b)Sanığın, mağdur ... ile kendi evi arasında 30 metre mesafe olup, 15 gündür mağdurun, kendi arazisinden çıkardığı toprakların bir kısmını ikametinin önüne ikametinin sınırlarını geçecek ve sanıkların evlerinin önüne de gelecek biçimde dökmesi nedeniyle arabalarını park edemediklerine dair savunması karşısında, TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    c)Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.