
Esas No: 2019/8795
Karar No: 2020/2680
Karar Tarihi: 18.02.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/8795 Esas 2020/2680 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 17/09/2018 gün ve 2017/1909 Esas - 2018/14294 Karar sayılı ilama karşı davacı idare ile davalılardan ... vd. vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada mahkemesinin kabul kararı davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerinin temyizi üzerine bozulmuş bu karara karşı davacı idare ile davalı ... vd. vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı ... vd. vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK"nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Dosya içindeki 04.06.2013 tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda dava konusu taşınmaz ile emsalin eksik ve üstün yönlerinin karşılaştırılması sonucu emsalin dava konusu taşınmazdan %45 daha değerli olduğu kabul edildiği ve bu orana göre taşınmazın m² birim fiyatının 157,77 TL olması gerektiği halde maddi hata sonucu 125,82 TL/m² birim fiyatı esas alınarak aza hükmedildiği,
Bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davalı ... vd. vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile 17.09.2018 gün ve 2017/1909 E.- 2018/14294 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... Köyü 354 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
1-Dosya içindeki 04.06.2013 tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda dava konusu taşınmaz ile emsalin eksik ve üstün yönlerinin karşılaştırılması sonucu emsalin dava konusu taşınmazdan %45 daha değerli olduğu kabul edildiği ve bu orana göre taşınmazın m² birim fiyatının 157,77 TL olması gerektiği halde maddi hata sonucu 125,82 TL/m² birim fiyatı esas alınarak aza hükmedilmesi,
2-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıların dava yılına ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yapı Yaklaşık Birim Maliyetlerine ilişkin tebliğine ilişkin cetvele göre sınıflarının belirlenip, yıpranma oranları da düşülerek değerlendirme yapılması gerekir. Dosya içerisinde bulunan raporlarda yapıların değerlendirilmesinde belirtilen esaslara uyulmamış, mahkemece re" sen hesaplama yapılarak yapı bedellerine hükmedilmiş ise de denetim sağlanamadığından yapı bedelleri yönünden belirtilen esaslara uygun ek rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre 2011 yılı itibariyle rayiç fiyatlarını gösterir listenin Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
4- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında 355,356,357,358 ve 359 parsellerin lehine bulunan geçit hakkı şerhinin taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan rapora göre karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalı ... vd."den peşin alınan karar düzeltme harcı ile taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı idareden karar düzeltme harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi gözönünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyen davacı idareden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.