12. Ceza Dairesi 2017/5305 E. , 2019/1967 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanıklar hakkında; TCK"nın 85/1, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin sanık müdafi tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, kusura, mahkumiyet kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin sanık müdafi tarafından yapılan itirazların incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
.... Turizm Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi’nin Toki inşaatında bir gün önce işe başlayan ...’ın, kaba inşaatı bitmiş 17 katlı, 1.11. ve 12. katlarındaki asansör boşluğu önünde korkuluğu olmayan, 12. katında asansör boşluğu üzerine file çekili olan, 14. katındaki asansör boşluğu önüne tuğla istiflenmiş olan ve diğer katlardaki asansör boşluğu önünde demir korkuluk ve filenin bulunduğu görülen binada çalıştığı esnada asansör boşluğundan düşerek öldüğü olayda, anılan inşaatın iş güvenliği uzmanı olan sanık ...’ın, açık olan asansör boşlukların kapatılmasına yönelik gerekli tedbirleri almadığı ve uyarılarda bulunmadığı gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanık ...’ın kollukta verdiği beyanında, .... Ortak Sağlık Güvenlik Birimi ile .... Şirketi’nin aralarındaki sözleşme gereği 06.02.2014 tarihinde işe başladığını, çalışma saatlerinin ayın belli günlerinde firmada çalışan işçi sayısına göre belirlendiğini beyan etmesi ile sanık ... müdafinin, 10.10.2014 havale tarihli dosyaya ibraz ettiği dilekçe eklerinde, anılan şantiyeye ilişkin iş güvenliği defterine ait bazı fotokopi sayfalarının yer aldığı ve bu eklerden 31.12.2013 tarihli iş güvenliği defterinin fotokopi evrakının 15. maddesinde ‘’ Yapı boşlukları ile ilgili önlemler alınmalıdır’’ ibaresinin bulunduğu, anılan evrakın iş güvenliği uzmanı ...., işyeri temsilcisi olarak şantiye şefi sanık ... ve işyeri hekimi tarafından imzalanmış olduğu, anılan iş güvenliği defterinin olaydan sonra 17.02.2014 tarihli fotokopi evrakında, iş güvenliğine ilişkin tespit ve uyarıların bulunduğu ve yine iş güvenliği uzmanı olarak ...., işyeri temsilcisi olarak şantiye şefi ... ve işyeri hekimi tarafından imzalanmış olduğu görülmekle; sanık ...’ın iş güvenliği uzmanı olarak atandığına dair .... Ortak Sağlık Güvenlik Birimi ile .... Şirketi arasında imzalanan sözleşme ile anılan şantiyeye ait iş güvenliği defterinin asıllarının dosya arasına alınarak, sanığın, hangi tarihlerde şantiyede iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığı ile olay anında görev ve sorumluluk alanının şüpheye yer vermeyecek şekilde tespiti yapıldıktan sonra sanık ... ‘ın olayın meydana gelmesindeki sorumluluğuna ilişkin tespitin yapılması gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm tesisi,
Kabule göre de;
CMK"nın 231/5 maddesinde, sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonucunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise maddede belirtilen diğer koşulların varlığı halinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanabileceği belirtilmiş olmakla, mahkemece ""Sanığın kusuru sonucunda bir kişinin hayatının kaybedişi dikkate alınarak ceza adaleti yönünden sadece cezanın paraya çevrilmesinin oluş ve sonuca uygun düştüğü gerekçesi ile cezanın ertelenmesine ve CMK"nın 231 maddesinin sanık lehine uygulanmasına takdiren yer olmadığına,"" denilmek suretiyle hatalı gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
İsabetsiz olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA; 13.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.