22. Hukuk Dairesi 2017/25987 E. , 2019/22864 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 13.09.2011-18.06.2014 tarihleri arasında kamyon (mikser) şoförü olarak çalıştığını, sigorta primlerinin düşük ücrete göre ödenmesi, fazla çalışma ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdine haklı sebeple son verdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş akdini istifa suretiyle sonlandırdığını, ücret alacaklarının tam olarak kendisine ödendiğini, alacak taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanılan deliller ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Yukarıda bahsi geçen hususlar hafta tatili ücretinin tespiti içinde geçerlidir
Somut olayda; davalı iş veren nezdinde mikser şoförü olarak çalışan davacı, normal mesainin haftanın 6 günü 07:00-18:30 saatleri arası olmasına karşın, haftada en az 3-4 gün 22:30, 23:00 saatlerine kadar çalıştığını, bunun yanı sıra yaz aylarında gece yarılarına kadar çalışma yaptığını, her ay en az 2 hafta tatilinde çalıştığını, dini bayramlarda çalışma olmadığını ancak resmi bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığını ancak ücretlerinin ödenmediğini ileri sürmüştür.
Davalı vekili ise; davacının 07:00-18:00 saatleri arası çalıştığını ancak yaptığı fazla çalışma ücretlerinin, hafta tatilinde ve resmi bayramlarda çalışma yapılmış ise buna ilişkin ücretlerin bordrolarına yansıtılarak davacıya ödendiğini, bu nedenle davacının fazla çalışma, hafta tatili ve resmi bayram tatil ücret alacağının bulunmadığını savunmuştur.
Dosyaya bir kısım ücret bordroları ile takograf kayıtları sunulmuştur.Mahkemece hükme dayanak alınan raporda bilirkişi tarafından; imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücret tahakkuku olan aylar dışlanmak suretiyle, takograf kayıtlarının bulunduğu 01.06.2012-31.03.2014 tarihleri arası dönem bu kayıtlara göre hakkaniyet indirimi uygulanmaksızın, 13.09.2011-31.05.2012 arası dönem ise tanık beyanlarına göre haftalık 31 saat fazla çalışma yapıldığı tespitine göre ve %30 hakkaniyet indirimi uygulanarak hesap edilmiştir.
Davacının bordrolarda fazla çalışma ücret tahakkukukunun ve takograf kaydının yer almadığı dönemler bakımından çalışma saatlerinin tanık beyanlarına dayalı biçimde belirlenmesi isabetli bulunmakta ise de, ...’ın ‘’kışın 3 ay da çalışma genelde 18:00 gibi sona eriyordu,’’ şeklinde işin niteliğine de uygun düşen beyanının gözetilmemesi, davacının yılın her ayında aynı şekilde çalıştığının kabulü hatalı olmuştur. Nitekim takograf kayıtları incelendiğinde de Aralık, Ocak ve Şubat aylarında işe geç başlandığı ve erken bitirildiği açıkça anlaşılmaktadır.Buna göre davacının tanık beyanlarına göre hesaplanan 13.09.2011-31.05.2012 arası dönem için kış ayları olan Aralık, Ocak ve Şubat aylarında fazla çalışma yapmadığı gözetilerek fazla çalışma ücret alacağının yeniden hesaplanması gerekmektedir. Yine; dosyaya sunulan imzalı puantajlarda günlük çalışma saatlerinin yazılı olmadığı, yalnızca çalışılan ve çalışılmayan günlerin belirtildiği anlaşılmakla, puantaj bulunan dönem için hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tanık beyanlarına göre değil, puantaj kayıtlarına göre hesaplanması dosya delil durumuna daha uygun olacaktır.
Buna göre, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları bakımından açıklanan hususlar göretilmeksizin belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.