14. Hukuk Dairesi 2018/395 E. , 2018/3114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.03.2011 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 09.05.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.04.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile karşı taraftan dahili davalı ... vekili ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 10/03/2011 tarihli dilekçesi ile dava konusu 6018 ada, 8 parselde (218 m2 arsa cinsli) bulunan taşınmazın hissedarı olan ..."ın adına kayıtlı bulunan hissesini 27.000,00 TL bedelle 24.12.2010 tarihinde davalı ..."ya 1/8 pay ( 27 m2) devrettiğini, noterden ihtar yapılmadığını beyanla önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı ... vekili, öncelikle 2003/1066 sayılı dosyadaki ortaklığın giderilmesi dava neticesinin ve 2011/318 sayılı dosyada davacılar aleyhine açmış olduğu ecrimisil davasının derdest olduğunu, davanın reddini savunmuş 18.11.2015 tarihli celsede dava konusu payı sattığını beyanla taraf sıfatı kalmadığını beyan etmiştir.
Davacılar vekili, 09.12.2014 tarihli dilekçesi ile dava konusu 1/8 payı 04.11.2014 tarihinde satın alan ... isimli yeni malikin tamamen kötü niyetli olarak tapu hissesini devraldığını, eski malik ve yeni malik arasında anlaşma olduğunu, satışın muvazaalı olduğunu belirterek, HMK 125 maddesi gereğince davayı yeni malike yöneltmiştir.
Dahili davalı ... vekili dava konusu hisseyi 338.000,00 TL bedelle 04.11.2014 tarihinde iyiniyetle satın aldığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, müvekkilinin taşınmazı gördüğünü, ileride getirisi büyük bir yatırım aracı olarak görmesi nedeniyle satın aldığını, satış bedelini ..."ya ibraz edilen banka havalesi ile ödediğini, ödediği bedel ve masrafların ödenmesi halinde davanın kabul edilmesi gerektiğini, davanın reddedilmesi halinde 338.000 -27.000=311.000,00 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesini, eksik harcın ikmal edilmesini , keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak gerçek değerin tespit edilmesini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, ... 12 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/318 E. sayılı davacı ... tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine açılan ecrimisil davasının derdest bulunduğu, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/521 E. - 2006/123 Karar sayılı mülkiyetin tespiti ile ilgili davanın 28/03/2006 tarihinde kabulüne karar verildiği, 6018 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zemin+2 normal kat 7 kapı nolu binadaki 2.normal kat 3 nolu dairenin Resul Cihangir"e, 4 nolu dairenin ise ..."e ait olduğunun tespitine karar verildiği, kararın 27/01/2009 tarihinde kesinleşmiş olduğu, anlaşılmıştır.
Kapanan ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/1066 E.da kayıtlı iken bozma sonrası ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/645 esasını alan ortaklığın giderilmesi davasının bozma sonrası derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bu konuda davacı tanıkları duruşmada dinlenmiştir. Davacılar vekiline 02.10.2012 tarihli celsede verilen mail üzerinden 03.10.2012 tarihli makbuz ile önalım bedeli olan 27.000,00 TL depo edilmiştir.
Davacılar vekili 16/02/2012 tarihli celsede; müvekkilleri ... ile ..."le ilgili davadan feragat ettiğini, zira onlarında hisselerini sattıklarını belirtmiştir.
Davacı tarafa şufa bedeli (ikinci satış bedeli olan) 338.000,00 TL ile tapu harç ve masrafları depo etmesi konusunda 27.10.2015 tarihli celsede önce süre verilmiş, yatırılmaması üzerine ikinci kez 03.03.2016 tarihli celsede kesin süre verilmesine rağmen yatırmadığı, anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık ön alım hakkının kullanılması nedeniyle bedelin ilk satış bedeli olan 27.000,00 TL üzerinden mi yoksa 338.000,00 TL üzerinden mi depo edileceği hususundadır. Dosya kapsamından, davacılar (davadan feragat eden ... ile ... hariç) ikinci satışın muvazaalı olduğu, dahili davalının kötü niyetli olduğuna dair iddialarını ispatlayamadıkları anlaşlmış, tapuda gösterilen ve banka dekontu ile diğer davalıya ödendiği anlaşılan ikici satış bedeli olan 338.000,00 TL tapu harç ve masrafları yatırması konusunda kesin süre verilmesine rağmen yatırmadıklarından, davacıların (davacılar ... ile ... yönünden feragat nedeniyle) davasının reddine, 24.610,00 TL vekalet ücretinin davacılardan (... ile ... hariç) alınarak dahili davalı ..."a verilmesine, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davadan feragat eden davacılar ... ile ..."den alınarak davalı ..."ya verilmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, özetlenen iddialarını tekrar iederek hükmün, istinaf yoluyla bozulmasını talep etmiştir.
İstinaf mahkemesince, davacılar vekilinin ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/05/2017 tarih 2011/197E.- 2017/174 K. sayılı kararına yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine 12.10.2017 tarihinde karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz istemleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacılar vekilinin diğer temyiz istemine gelince;
Davacılar vekili tarafından verilen 10.03.2012 tarihli dava dilekçesiyle; dava konusu 6018 ada 8 parselde kayıtlı taşınmazın davalı ..."ya 24.12.2010 tarihinde 27.000,00 TL bedelle 1/8 payının satıldığı belirtilerek, bu bedel üzerinden harç yatırılarak önalım hakkı kullanılmıştır. Yargılama sırasında davalı ... tarafından 04.11.2014 tarih, 20637 yevmiye nolu resmi senet ile dahili davalı ..."a 338.000,00 TL bedelle taşınmazın 1/8 payının devredildiği, ikinci satışın muvazaalı ve kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı nedeniyle ikinci satış bedeli olan 338.000,00 TL ile tapu harç ve masraflarının yatırılması konusunda verilen kesin mehile uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dahili davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan ilk satış bedeli olan 27.000,00 TL dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken harcı ikmal edilmeyen ve ikinci satış bedeli olan 338.000,00 TL üzerinden hesaplanması doğru görülmemiş, istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi hükmünün bu sebeple bozulması gerekirken, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın kaldırılması ve hükmün bozulması gerekmiştir.
Ayrıca, davacılar tarafından dosyaya yatırılmış olan şufa bedeli ve teminatın davacıya iadesine ilişkin karar verilmemiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bent uyarınca açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/2. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ve dahili davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.