10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3210 Karar No: 2019/8035
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3210 Esas 2019/8035 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesi, uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm giyen sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın tedavi süreci sırasında askerde olduğu için denetimden ara verildiğini, terhis sonrası tedavisini tamamladığını ve 02/12/2013 tarihli görüşmelere katıldığını ancak 03/12/2013 tarihli görüşmesine katılmadığı için denetimli serbestlik infaz dosyasının kaydının kapandığını anlatan kararda, sanığın daha önce de aynı suçtan dolayı verilmiş bir hüküm nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulamalarına maruz kalmadığı belirtildi. Bu nedenle, 6585 sayılı Kanun'un 68. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanması için gerekli şartların mevcut olmadığına karar verildi. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, sanığın suçu işlediği saptandığı ve cezasının doğru biçimde belirlendiği sonucuna varılarak, temyiz itirazlarının reddedilmesiyle hüküm onandı. Kararda geçen kanun maddeleri: 6585 sayılı Kanun'un 68. maddesi ve 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası.
10. Ceza Dairesi 2019/3210 E. , 2019/8035 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ANTALYA 20. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlanması için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan ilk uyarılı çağrı yazısını alan sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ederek kendisine yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerinini ihlal etmesi halinde cezalandırılması için infaz dosyasının mahkemeye gönderileceğinin ihtar edildiği, sanığın tedavisi devam ederken askerde olması nedeniyle denetime ara verildiği, terhis olması sonrası tedaviye devam etmeyen sanığın uyarılması üzerine sanığın tekrar başvurarak tedavisini tamamladığı ve vakıa sorumlusu ile olan görüşmelere katıldığı, 03/12/2013 tarihli görüşmesine katılmayan sanığın denetimli serbestlik infaz dosyasının kaydının kapatıldığı anlaşılmakla, olayda 2 ihtar, 2 ihlalle ısrar şartı gerçekleştiğinden tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.