18. Hukuk Dairesi 2016/1197 E. , 2016/5839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ... vd. vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiş, ... vekili 21.03.2014 günlü dilekçesi ile temyiz talebinden vazgeçmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.
1-Mahkeme kararı davalı ..."ya 25/12/2013 günü tebliğ edilmiş olup, temyiz dilekçesi 11/07/2014 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Bu durumda HUMK.nun 437. maddesi hükmünde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
2-Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, Av.... 25/03.2014 havale tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmakla vaki vazgeçme nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE,
3-Davalılar ... ve ... temyizi yönünden yapılan incelemede;
Dairemize temyiz incelemesi için gelen dava, 2301 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 54. maddesi uyarınca taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir.
Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle Dairenin geri çevirme kararı üzerine tapu sicil müdürlüğünden getirtilen yazı içeriğinden; belediyece yapılan imar uygulaması sonucu tapuda bir kısım davalılar adına kayıtlı olan ve üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş bulunan taşınmazın davacılara ait taşınmazla ortaklaştırılarak dava konusu edilen 172,72 m² yüzölçümlü 2301 ada 12 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, bu taşınmazda paydaş olan tarafların (davacı ve davalıların) ortaklığın giderilmesi konusunda aralarında anlaşmaya varamamaları üzerine davacının mahkemeye başvurarak bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki davanın yasal dayanağının Kat Mülkiyeti Yasasının 54. maddesi olduğunda ve ortaklaştırılan taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi için paydaşların aralarında anlaşamadıkları konusunda çekişme yoktur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, öncelikle anılan yasa maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gerekli araştırma ve incelemeyi yapmak ve oluşacak sonuca göre karar vermek olmalıdır.
Şu halde mahkemece, Kat Mülkiyeti Yasasının 54. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre; dava konusu 2301 ada 12 parsel sayılı taşınmazı oluşturan taşınmazlardan her birinin ortaklaştırmadan önceki geçer değerlerininin -bilirkişi aracılığıyla- ayrı ayrı belirlenmesi, Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda bu değerlere Devlet İstatistik Enstitüsünce (Türkiye İstatistik Kurumunca) yayımlanan toptan eşya fiyat endeksleri uygulanmak suretiyle dava tarihine uyarlanması, böylece ulaşılan bu değerler esas alınarak bunlardan değeri en fazla olan taşınmazın malikine ya da maliklerine diğer taşınmazı -belirlenen değeri ile- satın alınmasını teklife karar verilmesi ve teklif kararının ilgilisine (ya da ilgililerine) yöntemince tebliğ edilmesi, teklifi alan malik (ya da malikler) tarafından teklif kabul edilip bedelin yasada öngörülen bir ay içinde ödendiğinin saptanması durumunda ortaklığın giderilmesine karar verilmesi; teklif kararının tebliğinden başlayarak bir ay içinde bedel ödenmez veya (yine bu bir aylık sürede) bedel altı ay içinde ödenmek üzere banka mektubu ya da ayni teminat gösterilmezse, o takdirde 54. maddenin üçüncü fıkrasında öngörülen işlemlerin yapılması gerekir.
Somut olayda mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutularak ortaklaştırılan taşınmazlardan her birinin ortaklaştırma tarihinden önceki geçer değerlerinin ayrı ayrı belirlenip bunlara Devlet İstatistik Enstitüsünün (Türkiye İstatistik Kurumu) toptan eşya fiyat endeksleri uygulanarak dava tarihi itibariyle ulaştığı değerlerin saptanması gerekirken, açıklanan bu hususları dikkate almadan değer belirleyen bilirkişi raporuna itibar edilerek ve taşınmaz üzerindeki yapı için belirlenen bedelin bağımsız bölüm sahiplerine ait olacağı dikkate alınmadan, satış bedelinin tarafların tapu kaydı ve veraset ilamındaki hisselerine göre paylaştırılmasına biçiminde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.