Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/9231
Karar No: 2022/2427
Karar Tarihi: 11.04.2022

Danıştay 4. Daire 2018/9231 Esas 2022/2427 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/9231 E.  ,  2022/2427 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/9231
    Karar No : 2022/2427

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
    (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...İhtiyaç Maddeleri Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emri içeriği borçların 2010/7 ve 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile gecikme faizlerine ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacı şirketin 2010 yılı hesap ve işlemlerinin sahte fatura yönünden incelenmesi öncesinde 09/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, komisyon kararı verilmeden ...tarih ve ...sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, 2010/7 ve 12 dönemleri için takdir komisyonunca kararlar alındığı ve cezalı KDV tarhiyatı yapıldığı, bahsi geçen komisyon kararlarında, 213 sayılı Kanun'un 30. maddesi belirtilmek suretiyle, vergi dairesi tarafından gönderilen verilerde görev ve yetkilerine giren matrah veya matrah farkı oluşturacak bir tespit bulunmadığı, indirim reddinin komisyonların görev ve yetkisinde bulunmadığı, rapora göre indirimin reddine yönelik ödenecek vergi tarhiyatının vergi dairesince yapılmasının gerektiği belirtilerek fark vergi matrahı önerilmediği, ...tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda da, indirimi kabul edilmeyen KDV tutarının tespit edildiği, ayrı bir inceleme raporunun tanzim edilmediği dikkate alındığında davacı şirket hakkında takdir komisyonu kararı doğrultusunda vergi matrahı takdir edilmemesi ve sahte faturalara isabet eden vergi tutarlarının indirimlerinin reddi suretiyle ödenecek vergilerin belirlendiği inceleme raporunun düzenlenmediği dikkate alındığında ortada 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesi hükmüne göre tarh edilmiş bir verginin bulunmadığı, dolayısıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanununun 58. maddesinde yer alan "böyle bir borcun olmadığı" kapsamında bir itirazın yapıldığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemde yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emri düzenlenmesinin konu edindiği kamu alacağını yaratan işlemden ayrı ve bağımsız bir idari işlem olduğu, işlemler zincirinin ayrı bir halkasını oluşturan her işlemde mevcut hukuka aykırılıkların yalnızca o işlemi hukuka aykırı kılabilecek ve yalnızca o işlemin iptali istemiyle açılacak idari davada ileri sürülmesi halinde idari yargı tarafından dikkate alınabilecek nitelikte olduğu, ayrıca takdir komisyonunun vergi tekniği raporunda dökümü yapılan sahte faturalarla ilgili olarak anılan dönemde indirimi yapılan katma değer vergisi tutarlarının indirimlerinin reddedilmesi yönündeki uyarısının yasalara uygun olduğu ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7061 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla tebliğinden itibaren (7061 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli) yedi gün içerisinde dava açabileceği hükmü yer almıştır.
    Dava konusu edilmeksizin kesinleşmiş idari işlemler sonrası tesis edilen yeni idari işlemlere karşı açılan davalarda, bu yeni işlemin hukuka uygunluğu incelenebileceğinden, kesinleşmiş hukuksal durumların yeniden incelenmesine olanak yoktur. 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde de bu yüzden, ödeme emrine itiraz nedenleri; borcun bulunmadığı, kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı yönündeki hususlar çerçevesinde sınırlandırılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; davacı adına 2010/7 ve 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin ihbarnamelerin davacı şirkete elektronik ortamda tebliğ edilmesi ve söz konusu borçların ihbarnamelere karşı dava açılmayarak kesinleştiğinden bahisle dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar dikkate alındığında ödeme emrine karşı açılan işbu davada Vergi Dava Dairesince her ne kadar ödeme emrine konu tarhiyatların takdir komisyonu kararı uyarınca değil takdire sevkten sonra düzenlenen vergi tekniği raporu uyarınca yapıldığı ve davacı hakkında herhangi bir vergi inceleme raporu bulunmadığı da dikkate alındığında 213 sayılı Kanun'un 30. maddesine uygun şekilde tarh edilen bir verginin bulunmadığı ve bu hususun da "böyle bir borcun olmadığı" kapsamında bir itiraz olduğu gerekçesiyle karar verilmiş olsa da, dava konusu edilmeksizin kesinleşerek tahakkuk eden vergi ve kesilen cezaların tahsilini sağlamak üzere düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davalarda, ödeme emri içeriği vergi ve cezalara karşı vergilendirme aşamasında süresinde açılmış davalarda ileri sürülebilecek türdeki iddialar incelenemeyeceğinden, vergi dava dairesince bu husus gözetilmeksizin, dava konusu ödeme emri içeriği borçlara ilişkin olarak düzenlenen ihbarnamelere karşı süresinde açılmış olan davada yapılabilecek hukuka uygunluk denetiminin ödeme emri aşamasında yapılarak davanın sonuçlandırılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Bu durumda, 6183 sayılı Kanun da yer alan düzenlemeler kapsamında ödeme emri içeriği borçların usulüne uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği ve Kanun da belirtilen sınırlamalar kapsamında uyuşmazlıkta borcun tamamen veya kısmen ödendiği, böyle bir borcun bulunmadığı veya zamanaşımına uğradığı yönünde ödeme emrini hukuka aykırı kılan bir husus bulunup bulunmadığı incelenerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 11/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi