Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7022
Karar No: 2018/1498

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7022 Esas 2018/1498 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/7022 E.  ,  2018/1498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar vekili 08.04.2005 tarihli dava dilekçesinde kadastro sırasında kendi adlarına tespit gören 102 ada 32 parsel nolu taşınmazın 14018 m2 olması gerekirken 2079 m2 olarak tespit gördüğünü Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/59 E. - 2003/143 K. sayılı dosyasında lehlerine tescil hükmü de olduğu bu nedenle eksik kalan kısmın tamamlanmasını talep etmişlerdir. Yargılama sırasında 26.04.2008 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 625,73 m2"lik kısmın davalı gerçek kişiler adına tespit gören 102 ada 31 parsel sınırları içerisinde kaldığı, (C) harfi ile gösterilen 1579,83 m2"lik kısmın tescil harici bırakıldığı açıklanmış, bunun üzerine kadastro mahkemesinin 2005/134 - 2008/219 sayılı kararı ile hatalı tespit sonucu dere olarak bırakılan ve tespit tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ve dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
    Asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sırasında, davacılar vekili 24.09.2014 tarihli celsede kadastro mahkemesinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları doğrultusunda karar verilmesini yeni keşif taleplerinin olmadığı yönünde beyanda bulunmuşlardır.
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davacıların davasının kabulü ile dava konusu parsellerden Hendek ilçesi, ... köyü, ...mevkiinde bulunan 102 ada 31 nolu parselin Hendek Kadastro Müdürlüğünün 2005/134 E. - 2008/219 K. sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu teknik bilirkişilerce düzenlenen rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 625,73 m2"lik bölümünün ..., ... ve ... adına olan tapusunun iptali ile aynı yerde 102 ada 32 nolu parsele eklenerek davacılar adına eşit şekilde tapuya kayıt ve tesciline; dava konusu parsellerden Hendek ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan ve Hendek Kadastro Müdürlüğünün 2005/134 E. - 2008/219 K. sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu teknik bilirkişilerce düzenlenen rapora ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 1579,83 m2"lik tescil harici yerin aynı yerde bulunan 102 ada 32 nolu parsele eklenerek davacılar adına eşit şekilde tapuya kayıt ve tesciline; davacılar vekili fazlaya ilişkin talebinden vazgeçtiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması yapılmış ve 17.04.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre aplikasyon ve 2/B uygulaması yapılmış, 05.01.1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
    Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır şöyleki;
    Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi zorunludur. Kadastro mahkemelerinin görevi kadastro tutanağının düzenlenmesi ile başlar. Kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar 30 gün süre ile ilan ettirilir, 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler ise kesinleşir, bu süre içerisinde kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar aleyhine açılan davalara bakma görevi kadastro mahkemelerine aittir.
    Somut olayda davacılar 102 ada 30 parselin, 102 ada 31 nolu parselin tespit malikleri ile Hazine, Orman ve Hendek Belediye Başkanlığını davalı göstermişlerdir. Yapılan keşif neticesinde talep edilen taşınmazın 31 parsel içerinde (B) harfi ile gösterilen kısım ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen (C) harfi ile gösterilen kısım içerisinde kaldığı tespit edilmiş, davacılar tarafından da bu kısımlar yönünden karar verilmesi talep edilmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesince 30 nolu parselin maliki yönünden ret kararı 31 nolu parsel içerisinde kalan (B) harfi ile gösterilen kısım ve tescil harici (C) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Her nekadar mahkemece 30 parsel ve 31 parsel yönünden tescil hükmü kurulmuş ise de davaya konu bu taşınmazlar 12.03.2005-11.04.2005 tarihleri arasında 30 gün süreyle askı ilana çıkarılmış ve davacılar 08.04.2005 tarihinde askı ilan süresi içerisinde dava açtıklarından bu parseller hakkında karar verme yetkisi kadastro mahkemesine ait olup asliye hukuk mahkemesinin görevi dışındadır. Bu nedenle mahkemece davacılar ile 30 ve 31 nolu parseller ve tespit malikleri davalı gerçek kişiler yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Temyize konu (C) harfli kısmı yönünden ise asliye hukuk mahkemesince tescil harici bırakılan, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen (C) harfli kısmı hakkında hüküm kurulmuş olması görev yönünden doğrudur. Ancak tescil harici bırakılan bu kısım hakkında ki dava Türk Medeni Kanununun 713. madde hükümlerine göre görülmelidir. Bu kısım yönünden mahkemece davacılar ile davalı Hazine, Orman Yönetimi ve ... yönünden davaya devam edilmeli öncelikli olarak 6360 sayılı Kanun gereğince Sakarya Büyükşehir Belediyeside davaya dahil edilmeli delilleri toplanmalı ondan sonra işin esasına girilmeli, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 713. maddesi gereğince yasal ilanlar yapılmalı, daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir harita mühendisi ile oluşturulacak, bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte öncelikli olarak davacıların dayandığı Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/59 E. - 2003/143 K. karar sayılı dosyada tescil hükmü kurulan yer ile talep edilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı, bu tescil kararı sonucu oluşan tapu kaydının başka bir taşınmaza uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak uygulanmış ise kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu kayda dayanılan ve çekişmeli taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları getirilerek keşifte dayanılan mahkeme ilamı ve krokileri bilirkişi eliyle mahallinde uygulanmalı, sınır denetimi yapılmalı, dayanılan mahkeme kararının mahalline uyup uymadığı tespit edilerek kapsadığı taşınmazları gösterir fenni bilirkişi tarafından düzenlenecek denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, taşınmaza uyuyor ise mahkeme kararının tarafları ile davacılar arasında akdi veya irsi irtibat bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Dayanılan mahkeme kararının talep edilen kısma uymadığı veya sınırları dışında kaldığı tespit edildiği taktirde çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosya içerisine alınmalı kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle rapor alınmalı taşınmazın tahdit hattına göre durumu belirlenmelidir. Taşınmazın tahdit hattı sınırları dışında kaldığı tespit edildiği taktirde eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, dava tarihinden 20 yıl önceki memleket haritası ve hava fotografları çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotograflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotografları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve yine en eski hava fotoğraflarının ve dava tarihinden 20 yıl önceki hava fotoğraflarının stereoskopik aleti ile üç boyutlu incelenmesi yapılarak taşınmazın niteliği üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, fen ve ziraat mühendisleri huzuruyla dinlenmeli, yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, varsa komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, ..., ... ve ..."nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi