11. Hukuk Dairesi 2016/6573 E. , 2018/576 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ..... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/02/2016 tarih ve 2014/472-2016/30 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili ile davalı ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin elektronik eşya sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, 1977 yılından beri tanınmış “elma şekli” markalarını kullandığını, bu markasının müvekkilinin ürünleri ile özdeştiğini, davalı ...’in “SİDORE elma şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, söz konusu marka başvurusunun müvekkilinin tanınmış markasıyla ayniyet derecesinde benzediğini, bu başvuruya yaptıkları itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini ileri sürerek YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., SİDORE markası ile davacı markaları arasında iddia edildiği gibi bir benzerlik bulunmadığını, markasının Sİ-DO-RE notalarının bir araya gelmesinden oluştuğunu, bu markanın hazırlamış olduğu söz müzikleri kendisine ait müzik albümünün yapım, dağıtım, danışmanlık, menajerlik ve web hizmetlerinde kullanılmak üzere oluşturulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının markalarının tanınmış marka olduğu, tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerde davacıya, davalı başvurunun farklı olduğu belirlenen mal ve hizmetler üzerinde tescilini engelleme hakkı verdiği, somut olayda taraf markalarının hizmet sınıfları farklı olsa da tüketicilerin “elma” şekli markasını bu mal ve hizmetler üzerinde görmeleri halinde tanınmış “elma” şekli markası sahibinin farklı ve/veya ilişkili sektörlerde de faaliyete başladığı izlenimi oluşabileceği, davalının kötü niyetli bir başvuruda bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile YİDK kararının iptaline, tescil edilmiş bir marka bulunmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davalı ... ile davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPE YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu marka başvurusu ""elma şekil+SİDORE"" ibaresinden oluşmaktadır. Her ne kadar, davacı tarafça ""Elma şekil"" ibareli markalarına dayalı olarak başvuruya itiraz edilmiş ise de, Dairemizin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere, markayı oluşturan işaretler arasında iltibas tehlikesine yol açan bir benzerliğin bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilirken işaretlerin asıl unsurlarıyla birlikte, bu işaretlerin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde bıraktıkları genel izlenimin de dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, tarafların markaları arasında anlam, ses ve şekil itibariyle 556 sayılı KHK"nın 8/1-b bendi anlamında benzerlikten söz edilemeyeceği gibi 8/4 maddesinin şartları da oluşmamıştır. Bu durumda mahkemece aksine düşüncelerle davanın kabulü doğru görülmediğinden kararın temyiz eden davalı TPE ve davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı TPE vekili ve davalı ...’in temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.