16. Hukuk Dairesi 2016/11759 E. , 2019/6455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece mahallinde icra edilen keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edildiğini bildirmiş iseler de hangi tarihler arasında ne şekilde imar-ihya edildiğini, tarımsal amaçlı ekonomik amacına uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığını açıklamadıkları, taşınmazın güneyinde bulunan 172 mera parseli ile ilişkisinin araştırılmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, bir yerin öncesinin veya halihazır durumunun tahsisli veya kadim meralardan olup olmadığının ayrı usul ve şekilde araştırılmaya tabi olduğu belirtilerek, taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususunun araştırılırken, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının özel idare müdürlüğü, tapu müdürlüğü ile tarım müdürlüğünden sorulması, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası getirtilerek mahallinde uygulanıp nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığının, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak tahsisin mevcut kadim meradan mı, yoksa bakanlık emrine geçen yerlerden mi yapıldığının tahkik ve tespit edilmesi, taşınmazın öncesinin mera niteliğinde olup olmadığı hususu araştırılırken, komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ile tanık ifadeleri ve uzman bilirkişi ziraat mühendisi aracılığıyla tespiti, nizalı taşınmaz ve çevreleyen komşu taşınmazların mera niteliğinde olup olmadığının, arada doğal ya da yapay sınırın bulunup bulunmadığının araştırılması, ayrıca bir arazinin kullanım süresini ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup davanın açıldığı 24.04.2009 tarihinden en az 20 yıl önceye ait (1979-1989 yılları arası) 2 ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise Kadastro İl Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, konunun uzmanı jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla zemine uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri belirtilen paftaların ise düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu yerin kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, ya da hangi durumda bulundukları konusunda uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetimlere açık rapor istenmesi, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenilmesi, daha önce keşfe götürülmeyen başka bir ziraat mühendisi aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenmek suretiyle dava konusu yerin yaklaşık hangi tarihten itibaren kültür arazisi haline getirildiği, imar ve ihyanın hangi tarihlerde tamamlandığı konusunda aynı zamanda uzman bilirkişi ziraat bilirkişisinden de gerekçeli ve denetime açık rapor istenmesi, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi gereğince giderilmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 981 parsel sayılı taşınmazın 02.03.2016 havale tarihli bilirkişi raporu ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 4207,49 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına, aynı rapor ve eki haritada (B) harfiyle gösterilen 4238,52 metrekare yüzöçümündeki bölümün ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 981 parsel sayılı taşınmazın 02.03.2016 havale tarihli bilirkişi raporu ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 4.207,49 metrekare yüzölçümündeki bölümü üzerinde davacı ... yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yetersizdir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma lehine olan taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın zedelenmemesi için, bozma gereklerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında; “nizalı taşınmaz ve çevreleyen komşu taşınmazların mera niteliğinde olup olmadığı, hükmen mera olarak tescil edilen komşu 172 parsel sayılı taşınmazın dava konusu taşınmazın niteliği üzerinde etkisi olup olmadığı hususunda yöntemince mera ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine” işaret edilmesine rağmen, komşu 980, 982, 977, 976 ve 973 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile varsa dayanak kayıt ve belgeleri getirtilmemiş, hükmen mera vasfıya tescil edilen 172 parsel sayılı taşınmaza ait dava dosyası getirtilmiş ise de, taşınmaz ile arasında doğal ya da yapay sınırın bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm verilmesi nedeniyle, bozma ilamı gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazı çevreleyen komşu 980, 982, 977, 976 ve 973 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile varsa dayanak kayıt ve belgeleri bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve sonrasında, aynı ve komşu köylerde ikamet eden mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, önceki keşiflerde yer almayan 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklara, çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, komşu 172 mera parselinden ne şekilde ayrıldığı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle, tespite aykırı bir sonuca ulaşılması halinde ise tüm tespit bilirkişileri dinlenerek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; taşınmazın görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansımalı; teknik fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazın 172 mera parseli ve komşu diğer parsellerle birlikte ele alan, taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, ne kadar süredir ne şekilde kullanıldığını, 172 sayılı mera parseli ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarını açıklayan ve dosyada yer alan ziraatçi raporlarını irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra komşu parsellerden hükmen mera olarak tescil edilmiş olanların dava dosyaları da dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, bozma ilamına uygun olmayacak şekilde yetersiz araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden belediyelere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.