12. Ceza Dairesi 2018/7040 E. , 2019/1956 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile TCK"nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm,sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Gönen Sulh Ceza Mahkemesinin 18.03.2014 tarih, 2013/449 esas, 2014/134 karar sayılı, 17.04.2014 tarihinde kesinleşmesi yapılan kararını müteakip denetim süresi içerisinde 11.03.2015 tarihinde tehdit suçunu işlediği ve Gönen Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 03/12/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Gönen (Balıkesir) Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarihli ve 2016/214- 2016/368 karar sayılı ilamını kapsayan dosya incelendi;
Sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.03.2013 tarihli, 2012/2-1500-2013/95 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, güvenlik tedbiri niteliğindeki bu hususun, kazanılmış hakka konu olmaması nedeniyle infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirildiğinden, bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İncelenen dosyada, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının dayanağı olan bildirime konu Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1374 Esas, 2011/833 Karar sayılı hükmü ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmakla; hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçu uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar kapsamına alındığı, hükmün açıklanmasına konu edilen tehdit suçunun Gönen Asliye Ceza Mahkemesinin 24.09.2018 tarih 2015/660 esas -2015 850 sayılı ek kararı ile uzlaşmanın sağlanması nedeniyle düşürüldüğü anlaşılmakla, anılan kararın hükmün açıklanmasına esas alınmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de, sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.03.2013 tarihli, 2012/2-1500-2013/95 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, güvenlik tedbiri niteliğindeki bu hususun, kazanılmış hakka konu olmaması nedeniyle infaz aşamasında gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.