11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6528 Karar No: 2018/2207 Karar Tarihi: 14.03.2018
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6528 Esas 2018/2207 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2006 ve 2007 yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik itirazlar incelenirken, yapılan değerlendirme sonucunda mahkeme suçların sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşamadığı için beraat kararlarının onanmasına karar verdi. Ancak, sanık hakkında 2004 yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen hükümlere yönelik itirazlar değerlendirilirken, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle sanık hakkındaki davaya düşürülmekte karar verildi. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddelerine göre, suçun tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının uygulanması gerektiği belirtilmiştir. 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gereğince hüküm BOZULMASINA karar verilmiştir. CMK’nın 223/8. maddelerine göre, suçun işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde kamu davası açılması gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2017/6528 E. , 2018/2207 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Beraat
I- Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sahte faturaları düzenlediği iddia edilen ... ... Ürünleri.. Ltd. Şti yetkilisi ... hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/31 E. ve 2014/300 K. sayılı ilamı ile beraat kararı verildiği ve 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçların sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşamayan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II-Sanık hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; yüklenen suçun tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.