4733 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1327 Esas 2020/2978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1327
Karar No: 2020/2978
Karar Tarihi: 04.05.2020

4733 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1327 Esas 2020/2978 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın 4733 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hüküm temyize yetkisi olmadığı belirtildi. Ancak, suç tarihinin ve ele geçen eşyanın niteliğinin dikkate alınarak, 7242 sayılı Kanun'un sanık lehine hükümler içermesi nedeniyle, 4733 sayılı Kanun ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uygulanarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek uygulama yapma görevinin yerel mahkemeye ait olduğu belirtildi. Kararın sonunda, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek uygulanmasını hükmedildi. Kanun maddeleri: 4733 sayılı Kanun'un 8/4. maddesi, 6455 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi, 5607 sayılı Kanun'un 3/1, 3/5, 3/10-son cümle, 5/2, 3/22 maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin
19. Ceza Dairesi         2020/1327 E.  ,  2020/2978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 4733 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre 5271 sayılı CMK"nin 260/1. maddesi gereğince katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve davadan haberdar edilmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu"nun temyiz dilekçesinin içeriğine göre CMK"nin 237. ve devamı maddeleri gereğince kamu davasına katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Sanığın ve katılan vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Kanun"un 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Kanun"un 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Kanun ile 6545 sayılı Kanun ve 7242 sayılı Kanun ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un ilgili hükümleri (5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/1 ya da 3/5, 3/10-son cümle, 5/2, 3/22) olaya uygulanarak her iki yasanın uygulanması sonucu belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.