13. Hukuk Dairesi 2018/6655 E. , 2020/430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada paylaşım sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti talebinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili avukat ... ile davalı Beşiktaş 7. Noterliği vekili Avukat ... geldiler. Duruşmalı temyiz eden davacı taraf ile diğer davalı ... ve feri müdahil ... tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı asıl ve birleşen davada, ... ilçesi, ... Mahallesi, 263 Ada, 29 Parsel sayılı hissedar olduğu taşınmaza ilişkin olarak davalı... Teknik İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile Beyoğlu 13. Noterliği’nin 17/01/2005 tarihli Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, Kartal 3. Noterliğinde davalı... Teknik İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile 24/03/2006 tarihli bağımsız bölüm listesi hazırlandığını, arsa sahiplerinden davacının da ıslak imzasının yer aldığı diğer arsa sahipleri adına vekaleten davalı ... imzasıyla kat irtifaki kurulmak üzere bağımsız bölüm sıra listesi hazırlandığını, bu listenin taraflar tarafından feshedilmediğini, 18/05/2006 tarihli istifaname ile davalı ..."nin vekillikten istifa ettiğini, davalı ..."nin, Tapu Sicil Müdürlüğünde 12/06/2006 tarihinde 6288 yevmiye numarası ile kat irtifakı kurulduğunu, Tapu Sicil Müdürlüğünde oluşturulan kat irtifakına ait resmi senetin arsa sahipleri ile müteahhit arasında yapılan Kartal 3. Noterliğinde 24/03/2006 tarih 13259 yevmiye nolu bağımsız bölüm listesine aykırı olduğunu, rızası olmaksızın 21 Kasım 2007 tarihinde Beşiktaş 7. Noterliğinde 41982 yevmiye sayısı ile mal sahiplerinin yetkisiz vekil ile paylaşım sözleşmesi yapıldığını, davalı ... adına düzenlenen Beşiktaş 7. Noterliğince 03/02/2005 tarihli vekaletnamesinde davalı ..."ye kat irtifakı kurma ve tesis etme yetkisi verilmediği gibi kurulmuş olan kat irtifakını bozma ve yeniden kurma yetkisi de verilmediğini, davalı ..."nin 18/05/2006 tarihinde adına hiçbir işlem yapmayacağını beyan ederek istifa etmesine ve paylaşım sözleşmesine dayanak vekaletnamesinde kat irtifakı kurma ve tesis etme, kurulmuş olan kat irtifakını bozma ve yeniden tesis etme yetkileri olmadığı halde davacının rızası olmadan paylaşım sözleşmesini imzaladığını ileri sürerek Beşiktaş 7. Noterliğinde düzenlenen 21/11/2007 tarih ve 41982 yevmiye nolu paylaşım sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, mahkemece asıl ve birleşen davalar yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Mahkemece, kararın gerekçe kısmında esasa iliikin değerlendirme yapılarak istifaya konu vekaletin paylaşım sözleşmesinin dayanağı vekalet olmadığı, ayrıca paylaşım sözleşmesine konu vekaletin çok geniş yetkiler içerdiği, ayrıca kat irtifakı kurma, yeniden tesis etme ve bozmanın özel vekalet ve yetki gerektirmediği, bu nedenlerle asıl ve birleşen davanın reddedildiği belirtildikten sonra, birleşen davaya iliişkin olarak davalı noterin işlemin olduğu tarihte Beşiktaş 7. Noteri olmadığından davalı noter Halil Köse"ye karşı açılan davanın husumet nedeniyle de reddine karar verilmiş, böylece birleşen davanın hem esastan, hem de usulden reddedildiği anlaşılmıştır. Oysa ki, bir davada usul yönünden red sebepleri mevcut ise, bu husus davanın esasının incelenmesine engel teşkil edeceğinden, işin esası incelenmeksizin davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, birleşen davanın bu şekilde hem usulden hem de esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma şekil ve sebeplerine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.