10. Ceza Dairesi 2019/3211 E. , 2019/8029 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İZMİR 34. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 6545 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 28/06/2014 tarihinden önce verildiği için 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, yasal zorunluluktan dolayı, TCK"nın 191. maddesi ve 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi hükümleri çerçevesinde verilen bir karar niteliğinde olmadığı gibi, dava konusu bu suçtan ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği için 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2 maddesinin olayda uygulanma şartları bulunmadığından tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi sanık lehine hükümler içerdiğinden, öncelikle; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti için, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, bu çerçevede UYAP kayıtlarından sanık hakkında 22/07/2009 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/12/2009 - 2009/1319 esas ve 2009/2297 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği de gözetilerek, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde bu 25/12/2009 tarihli kararın infazda olup olmadığı veya sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik kararının bulunup bulunmadığı sorulup kesin bir şekilde belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”, karar verilmesi,
b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanığın, yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit görülmesi halinde hakkında, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, 5560 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi,
Gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre,
a) 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre usulüne uygun tebliğ yapılabilmesi için, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yerine tebligat yapılacak kimseler bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim etmesi ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırması ve adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekmektedir.
İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedbirin yerine getirilmesi için çıkarılan çağrı davetiyesi tebligat parçasının incelenmesinde, "... mahallesi 1033 sokak no:53/1 Konak/İzmir" adresine çıkarılan tebliğ evrakında, aynı adreste yengesi Mumine Yeşilmen"in sözlü-imzalı beyanında adresten ayrıldığının belirtildiği ve haber kağıdının kapıya yapıştırılarak 07/02/2012 tarihinde muhtara teslim edildiği, evrak üzerindeki adres bölümünün önüne "MERNİS" şerhinin el ile yazıldığı, tebliğ tarihinde MERNİS adresinin ise "... mahallesi 444 sokak kapı no 1/1 Midyat/Mardin" adresi olduğu bu suretle tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, tebliğin geçersiz olması nedeniyle İzmir (Kapatılan) 13. Sulh Ceza Mahkemesinin 03.06.2011 tarih, 2010/2141 esas 2011/854 karar sayılı denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla mahkûmiyet kararı verilmesi,
b) Sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasına ilişkin olarak hüküm açıklanırken, 5271 sayılı CMK’nın 231/7. maddesinde yer alan “Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez” şeklindeki düzenlemeye aykırı bir şekilde, bahse konu hapis cezasının 5237 sayılı TCK 50. madde kapsamında 6000-TL adli para cezasına çevrilerek mahkûmiyet hükmü kurulmuş olması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddeleri uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.