12. Hukuk Dairesi 2017/362 E. , 2018/4845 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak, kendilerine gönderilen 22/02/2016 tarihli haciz müzekkeresinin iptalini istediği, mahkemece, takibin durdurulmasına karar verildikten sonra şikayet yoluna başvurulduğu gerekçesi ile konusuz kalan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK"nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı).
Somut olayda; takibin durdurulmasına 25/02/2016 tarihinde karar verildiği, şikayetin ise 24/02/2016 tarihinde yapıldığı, dolayısıyla şikayet tarihi itibariyle ortada verilmiş bir takibin durdurulması kararı olmadığından mahkemenin gerekçesi yerinde değildir.
Diğer taraftan, alacaklı, takibin kesinleşmesinden sonra, koşullarının bulunması halinde, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları için 3.kişiye İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, İİK.nun 89.maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise, ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür.
Her iki hal İİK."nunda farklı maddelerde düzenlenmiş olup, sebep ve sonuçları değişiklik arz eder. İİK.nun 78. maddesi gereği 3.kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait mal, hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3.kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait mal, hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK.nun 89.maddesinden farklı olarak, 3.kişinin doğrudan doğruya İİK.nun 78.maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3.kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur.
Somut olayda, 3. kişiye gönderilen 22/02/2016 tarihli yazı İİK"nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup, 3. kişi aleyhine İİK.nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından 3.kişinin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararı yoktur. Kaldı ki 3. kişi, icra müdürlüğüne ibraz ettiği 24/02/2016 tarihli dilekçesi ile, borçlunun idare nezdinde tahakkuk etmiş hak ve alacağı bulunmadığını bildirmiştir.
O halde, mahkemece, şikayetçinin şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, "konusuz kalan şikayetin reddine" şeklinde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta şikayetin reddine karar verildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 35,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.